Babayiğit olacaktı! Babayağcı oldu!
Söz uçar, yazı kalır. Tayyip Erdoğan’ı çok destekleyen bir hanım yazar vardı. Siz de hatırlayacaksınız: Hanım yazarın adı Hidayet Şefkatli Tuksal’dı.Şöyle...
Söz uçar, yazı kalır. Tayyip Erdoğan’ı çok destekleyen bir hanım yazar vardı. Siz de hatırlayacaksınız: Hanım yazarın adı Hidayet Şefkatli Tuksal’dı.
Şöyle yazmıştı:
“12 yılda ortaya çıkan fark adına arkasında durmaya devam edeceğim bir AK Parti artık yoktur; bu pislikleri (dolar kutuları, döviz dolu kasalar, rüşvet ve yolsuzluk tapeleri) nasıl temizleyeceğini bilmediğim, hem kızıp hem acıdığım ve maalesef yolun sonuna gelmiş olduklarını düşündüğüm siyasetçiler vardır. Tayyip Erdoğan ne kadar sevilirse sevilsin, ne kadar bağırırsa bağırsın, sırtında bu “şeylerin yüküyle devam etmesi” imkansız görünmektedir.”
Hanım gazeteci bunu yazdı.
Gazetesinden attılar.
Şimdi nerede yazıyor?
Belki de yazamıyor.
* * *
Hanım yazarın Tayyip Erdoğan’ı “şeylerinden arınmaya” çağırdığı yazısını yazıp, gazetesinden atıldığı o günlere tesadüf eden iki olay daha yaşandı. Temel hak ve özgürlüklerin savunucusu FH (Freedom House) bir rapor yayınladı ve Türkiye’nin dünyada basın özgürlüğünde Mısır ile birlikte en fazla gerileyen ülke olduğunu yazdı. Türkiye’de batan, batırılan, hortumlanan şirketlerin üzerinden halka yüklenen faturayı en aza indirmek için kurulmuş TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu), BMC şirketini satışa çıkardı.