Çalışıyorlar! Çalmıyorlar!
Okurlar, e-mektuplar gönderir. Mektuplar genelde ikiye ayrılır. Çatık edalı mektuplar: Yazarı, yazdığından ötürü kınar, eleştirir, kızar, suçlar, küfürler savururlar.
Kalbe dokunan mektuplar: Yazarın yazdıklarına destek verir, över, katkı yapar, eksiği varsa tamamlar, yanlışı varsa düzeltir, yüreklendirirler.
Yazarlar da ikiye ayrılır.
Cevap verenler.
Yanıtsız bırakanlar.
Ben “her gelen mektuba kısa da olsa cevap veren” yazarlardanım. Mektuplar genelde okurla aramda kalır.
Kimseyle paylaşmam.
Dün de okur yazdı.
Ben cevap verdim.
Baktım, gelen mektupla giden mektup sadece okurla beni ilgilendiren bir konu değil. Yazılanların “herkesin bilmesinde” gazetecilik açısından hem haber değeri var. Hem de “yeni bir umudun yeşerip kökleşmesine” olan isteğin dile getirilmesi…
Paylaşmaya karar verdim.
★★★
Dün okurum şöyle yazdı:
“Sayın Doğru,
Her zaman zevkle izlenen ders niteliğindeki yazılarınızdan birisini daha okuma fırsatına atfen yazma ihtiyacı hissettim: Tam bir afyonlama olan ‘Çalıyorlar ama çalışıyorlar’ söylemine karşılık, yeni dönem CHP belediyeleri için, ‘ÇALIŞIYORLAR AMA HİÇ ÇALMIYORLAR’ sloganı geliştirilebilir mi?
Saygılarımla.
Muammer ÜNLÜ.”
★★★