Daha başlangıç!
Ben de o gazetede uzun süre yazı işlerinde çalışmış, ekonomi servisini yönetmiştim. Arkadaşlarım var. Aradım. Güzel atlatma haber yapmışsınız. Tebrik ederim. Ancak Cumhurbaşkanı yanında...
Ben de o gazetede uzun süre yazı işlerinde çalışmış, ekonomi servisini yönetmiştim. Arkadaşlarım var. Aradım. Güzel atlatma haber yapmışsınız. Tebrik ederim. Ancak Cumhurbaşkanı yanında görevli üst bürokratın ismini yazmamışsınız. Bana söyleyin, ben yazayım dedim. Söylemediler. İsim yazmak “halkın bilgilenme hakkını” eksiksiz kılmak açısından önemli.
Sırtı kalın olmasaydı.
Makul şüpheli yanmıştı.
Olay şöyle başlamış: 19 Nisan Pazar günü, camlarına film çekmiş bir araç Ankara’da Yenimahalle Vatan Caddesi’nde normal hız sınırları içinde, kurallara uymuş gidiyormuş. Polisler “makul şüphe” üzerine aracı durdurmuşlar.
Kimlik kontrolü.
Ehliyet, ruhsat.
Yukarıdan süzmeler.
İttirme, kaktırma.
Tam bunlar olurken, yol kenarında kuru yemiş dükkanı bulunan A.D isimli vatandaş, polislere doğru yürüyüp; “Gündüz saatinde benim dükkanımın önünde uygulama yapamazsınız. Bu yaptığınız vatandaşa eziyet. Hem kendinizi ve hem de ülkeyi rezil ediyorsunuz” diye bağırdı.