Diyarbakır’da konuşuyor Muharrem İnce! İstanbul’dan alkış tutuyor gelin görümce!
Evde bir şey kalmamış. Zeytin, peynir, çavdar ekmeği, yumurta alacağım. Sultanahmet’te evden çıktım, yürüyerek Mısır Çarşısı’na gideceğim. Hürrem Sultan...
Evde bir şey kalmamış. Zeytin, peynir, çavdar ekmeği, yumurta alacağım. Sultanahmet’te evden çıktım, yürüyerek Mısır Çarşısı’na gideceğim. Hürrem Sultan Hamamı’nın önünden geçip Meydan’ı arkamda bırakıp yürürken, dikkatimi çekti, iki yanında boydan boya Tayyip Erdoğan’ın büyük boy posterinin asılı olduğu seçim otobüsü yoktu.
Her seçimde koyarlardı.
Öylece gece gündüz!
40 gün dururdu otobüs.
İlk kez oluyor.
Bu seçim koymadılar.
Büyükşehir Belediyesi, Erdoğan’a kırgın olabilir mi, yoksa yeniden seçilip iyice güçlenirse; “Başbakanlığı yok edip gücü kendinde topladığı gibi büyükşehir belediye başkanlıklarını da kaldırır” diye mi korktular? AKP’de “sıklet merkezi çatışması” olduğu kesin, Ankara, İstanbul, Bursa, Balıkesir belediye başkanları çok güçlenmişti, “yorgun metal bunlar” diye ağlatıp istifa ettirdi o güçlü adamları. Belediyelerde palazlanmış parti içi sıklet merkezi, bu seçimde “Erdoğan oyunun, partinin alacağı oyun altında kalmasını istiyor olabilir” diye düşündüm bir an.
“Yok artık!”
Dedim, içimden.
Meydan’a bir seçim propaganda otobüsünün konmamasından “böyle ileri şüpheler” çıkardığım için kendime kızdım!
* * *
Köşesinde Kuru Kahveci Mehmet Efendi’nin bulunduğu eski tarihi sokaktan zeytin, peynir, yumurta, çavdar ekmeğini aldım, Mısır Çarşısı’nın Yeni Cami ile Eminönü vapur iskelelerine bakan büyük kapısının önüne geldim.
Aaa…
Ne göreyim!
Hiçbir seçimde olmazdı.
Her seçimde bu noktada sadece AKP’nin üstünde Tayyip Erdoğan posteri olan ve büyük boy mobil ekran monte edilmiş damperli seçim kamyonu dururdu. Şimdi tam bu noktada üstünde mobil ekranlı,“Tayyip posterli İveco marka damperli kamyon” yine var fakat aynı zamanda tam onunla burun buruna gelmiş “Muharrem posterli, mobil ekranlı Mercedes marka damperli kamyon” daha duruyor.
Tayyip posterli damper!
Muharrem posterli damper!
Burun buruna!
Eminönü’nde ilk kez oluyor!