Halkın gözü açıldı!
Yönetim kurulu başkanı olmak öyle sıradan bir görev değil. 100-150 metrekare genişlikte odalar pahalı eşya, lüks mobilya ile döşeniyor. Bir sekreter yetmiyor. Üçüncü sekreteri olanlar bile var...
Sonra makam aracı…
Mercedes olmalı.
İktidar el değiştirdi.
Audi modası patladı.
Makam otolarını Audi yapma ile partinin seçim bildirgelerine yazdığı temel hedefleri arasında birebir ne ilişki bulundu, ben anlamadım. Anlayabilecek bilgiye sahip olanlara sordum onlar da “inandırıcı bir cevap bulamıyoruz” dediler.
Oysa hedefler netti:
Yasaklar.
Yolsuzluk.
Yoksulluk.
Bu 3 belayı silip atacağı sözünü veren bir parti, 17 yıl boyunca, her gün daha da artan bir ağırlıkla “devletin bütün kurumlarını makam aracı saltanat merkezi” haline getirip, kendine olan güveni yıpratan böyle bir yapıya niçin vidalandı?
★★★
Öyle bir vidalanma ki, “İstanbul Belediyesi’nde 643 yönetici varmış fakat 1717 makam aracı bulunuyormuş” iddiası ortaya atılınca halk buna hemen inandı.
“Yalan” diye bağırdılar.
Bizzat eski Başbakan!
TV’ye çıktı.
“Bu iftiradır” dedi.
Halk dinlemedi bile.
“Gerçekten daha büyük bir gerçek” halkın İstanbul Belediyesi genel sekreterinin “biri yazlık, biri kışlık, biri baharlık üç makam aracının olduğuna” inanması!
Doğru mu?
Değil mi?