Kendi köprüsünde çaresiz!
Silkeleyen, sarsan, uyaran bir soruydu. Niçin sizin köprü pahalı? Tokat gibi indi! Bekledik. Cevap gelmedi. Cevap gelmedi ama bayram günleri geldi. Demirel döneminde yapılan köprü ve otoyollardan vatandaşlar ücretsiz geçecekler fakat...
Silkeleyen, sarsan, uyaran bir soruydu. Niçin sizin köprü pahalı?
Tokat gibi indi!
Bekledik.
Cevap gelmedi.
Cevap gelmedi ama bayram günleri geldi. Demirel döneminde yapılan köprü ve otoyollardan vatandaşlar ücretsiz geçecekler fakat Erdoğan döneminde yapılan köprüler, otoyollar ve tüneler yine ücretli.
Allah’ın her günü:
Demirel köprüleri ucuz.
Erdoğan köprüleri pahalı.
Bayramın her günü:
Demirel’in köprüleri bedava.
Erdoğan’ın köprüleri paralı.
Kendi köprüsünde çaresiz!
Kim yarattı çaresizliği?
Cevabı var.
Dile getirecek yürek yok.
* * *
Cevabı siz zaten biliyorsunuz: Demirel döneminde Devlet, vatandaşlardan topladığı vergilerden ve vergiler yetmiyorsa tahvil çıkarıp dışarıdan borç bularak köprüleri ve otoyolları Japon, Koreli, İtalyan şirketler ile yerli ortaklarına yaptırdı. Devlet, parasını kendi bulup yaptıran oldu.
Oturup hesaplandı:
Kaça mal ettik?
Kaç para geçişle?
Kaç yılda?
Kendini geri öder?
Köprü, fiyatı belirlendi.
Erdoğan döneminde de vatandaştan çok daha yüksek vergiler hep toplandı fakat köprüler ve otoyollar toplanan vergilerle dikilmedi. Vergiler, saraylar yapma türü hacıağa harcamalarla yenildi. Dışarıdan yüksek faizle borçlanma modeli işletildi ve yine Koreli, Japon şirketler ile iktidar destekçisi yerli ortaklarına yaptırıldı. Cumhurbaşkanı ile Başbakan ise “biz bu köprüleri devletten bir kuruş para çıkmadan yaptırıyoruz”diyerek vatandaşa “ekonomik mucizeler yaratan devlet adamı” fiyakasını sattılar.