Mürekkebi kurumadı!
Ülkeler, bloklar, topluluklar, Doğu-Batı arasındaki ilişkileri yakından izleyenler bilir. İngiltere-Fransa-Almanya. Hepsi Batı’dır. Fransa, kötü polisi oynar. İngiltere, iyi polis. Son yıllara bakıyoruz; şu...
Ülkeler, bloklar, topluluklar, Doğu-Batı arasındaki ilişkileri yakından izleyenler bilir.
İngiltere-Fransa-Almanya.
Hepsi Batı’dır.
Fransa, kötü polisi oynar.
İngiltere, iyi polis.
Son yıllara bakıyoruz; şu fotoğrafı görüyoruz. Türkiye ile Batı arasındaki ilişkilerde Fransa, Avusturya, Almanya gibi ülkeler sürekli Türkiye’yi tam üyeliğe istemez tavırlarla küçümseyen Batı ülkelerdir. İngiltere ise yara sarıcı, ilişkileri canlandırıcı rolünü oynar.
Yenisi oynanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün İngiltere’ye uçtu. Yanına İngiltere’de uzun yıllar bankacılık yapmış, İngiliz bilgisi ve deneyimi olan ekonomiden sorumlu Mehmet Şimşek’i de aldı.
“Tatlıdil Forumu” varmış.
Tatlıdil’e de katılacaklar!
İngiltere Kraliçesi, İngiliz Başbakanı ve Londra Finans Merkezi’nin önde gelen bankerleri, bankacıları, para babaları, borç verenleri ile görüşecekler.
* * *
Hepsi çok güzel!
Tatlı tatlı söyleşsinler.
Ancak bu nedir?
Ne yaman çelişkidir.
Daha mürekkebi bile korumadı: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ey Batı bak; bizim kutsal kitabımıza saldırdıkça şunu bilesiniz ki biz sizin kutsallarınıza saldırmayacağız ama sizi alaşağı edeceğiz… Biz sizin ne denli aşağılık olduğunuzu biliyoruz…” sözlerinin üzerinden henüz 7 gün bile geçmedi.
Batı aşağılık.
Aşağılığı, alaşağı edeceğiz.
Bu sözleri; Fransa’da kendilerini entelektüel ilan eden 300 kişi, Kuran-ı Kerim’de şiddet içeren bazı ayetlerin olduğunu iddia ederek; ayetlerin kutsal kitaptan çıkartılmasını isteyen bildiri yayınlamalarına cevap olarak söylemişti.
Çok acı, biberli sözler.
Gramını yiyen delirir.
Acı sözlerin sahibi dün Batı’nın üst aklı İngiltere’ye gitti.
Aşağılık diyordu.
Aşağılık adamlara gitti.
Alaşağı edeceğiz diyordu.
Tatlıdil söyleşisine gitti.