Obama, kâğıdı uzattı! Putin, maviyle çizdi!

Henüz sıcak. Anlaşılamadı. Gerçek nedeni yeni yılın ortalarına doğru, bir ABD ya da İngiliz gazetesine sızdırılacak bir haberle dünyaya duyurulur. Türkiye, Rus uçağını düşürerek;...

Henüz sıcak. Anlaşılamadı. Gerçek nedeni yeni yılın ortalarına doğru, bir ABD ya da İngiliz gazetesine sızdırılacak bir haberle dünyaya duyurulur. Türkiye, Rus uçağını düşürerek; 100 yıl önce Türk devrimci Mustafa Kemal ile Rus sosyalist devrimci İlyiç Lenin’in başlattığı ve sonra gelenlerin de iğneyle kuyu kazar gibi bin bir özenle bina ettiği “Türkler ile Ruslar savaşmadan da komşu kalabilirler” dostluğunu bitirdi.
Berlin duvarı yıkıldı.
Dünya tek kutup oldu.
Rus uçağı düşürüldü.
Dünya yeniden 2 kutup oldu.
Rusya-Çin bir kutup.
ABD -AB diğer kutup.
Dehşet dengesi yine kuruldu. Rus uçağını düşürme dolduruşuna getirilerek Türkiye yeniden ABD kutbunun arka bahçesinde bekçi ülke kalmaya itildi. Tarih, “Mustafa Kemal ile İlyiç Lenin emperyalizmin oyununu bozdular“ diye yazdı. Aynı tarih, “Türkiye’nin İslamcıları emperyalizmin maşası oldular” diye yazacaktır.
İzleyip göreceğiz.
Nükleer güç sahibi iki kutbun (ABD ile Rusya) alt yapısını kurduğu ilk “dehşet dengesi” 40 milyon insanın öldüğü İkinci Dünya Savaşı sonrasında gelmişti. Savaşın galipleri ABD Başkanı Roosevelt, Rus lideri Stalin, İngiliz Başbakanı Churchill, aralarında gizlice anlaşarak dünyayı paylaşmışlardı.
Churchill şunları yazdı:
“Başkan Roosevelt ile yaptığımız “alan anlaşmasını” cebime indirdikten sonra Moskova’ya Stalin’i görmeye (Lenin 15 yıl önce ölmüştü) gittim. Zaman uygundu. Bunun için “Balkanlar’daki sorunlarımızı çözelim” dedim. “Sizin (Rus) ordularınız Bulgaristan ve Romanya’da. Bizim de bu ülkelerde çıkarlarımız, misyonlarımız, ajanlarımız var. Küçük yollara sapıp, yan önerilerle işi uzatmayalım. Yalnız Britanya (İngiltere) ile Rusya söz konusu olduğuna göre siz Romanya’da yüzde 90, biz Yunanistan’da yüzde 90 oranında kuvvet bulundursak, Yugoslavya için de yüzde 50- yüzde 50 desek, ne düşünürdünüz acaba? Bu sözlerim Stalin’e tercüme edilirken ben de bir kâğıt parçasına şunları yazdım:

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
En kalpten sivil sesleniş: Atatürk’ün askerleriyiz! 04 Eylül 2024 | 1.314 Okunma Fasulye! 02 Eylül 2024 | 1.574 Okunma Aş bunları aş! 28 Ağustos 2024 | 1.341 Okunma Ağustosun büyük yalanları... 09 Ağustos 2024 | 1.365 Okunma Mavi Vatan’ın tarihi! 31 Temmuz 2024 | 1.286 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar