Ödlekler heykelden korktu!

Kara korku! Kör edici ödleklik. Heykele saldırdı. Ödlekler heykelden korktu. Ödleklerin bir heykelden korkmasının kök sebebi; 78 yıl önce ölen Mustafa Kemal'i 78 yıl sonra, her 10 Kasım günü Anıtkabir'de ziyarete giden çocuk, genç, anne, baba, dede, torun sayısının 1 milyonu, 2 milyonu geçmesi olabilir. 80 milyonluk bir toplum; 78 yıl önce ölmüş bir lideri, 78 yıldır hiçbir dönem rastlanamayacak ölçüde büyük özlemle, hasretle, susamışlıkla yeniden arıyor.
Heykel canlanır.
Kalkar, yürür.
Halkın önüne düşer.
Hesap sorar.
Komuta edebilir.
Canlanır diye korktular.
Heykelin canını aldılar.

* * *

Heykel tunçtan!
Tunç Mustafa!
Betondan!
Beton Mustafa!
78 yıl önce ölmüş.
Mucize olur.
Fikirleri ayağa kalkar.
Akıl öne geçer.
Korkunun kök sebebi bundan: Riya, yalan sahtekarlık, hilekarlık, desise, fesatlık, çamur atma, devleti soyma, yandaş yaratma, kamu malını çalma, zekat paralarını yiyenleri koruma, hakimleri ve savcıları korkutma, üniversiteleri susturma, basını satın alıp kiralık kalemler haline getirme, milletvekillerini küçük çıkarlarından yakalayıp kendine bağlama, iftira, kumpas, tuzak ve pusuyu adaletin içine sokma. Yalan söyleme, ülke ekonomisini dış borca, sıcak paraya, yabancı mala mahkum hale getirip “Türkiye'yi geleceğini yiyerek tüketen ve okumuş işsizi en fazla toplum” kalıbına sokma, azarlama, ötekileştirme, ayrıştırma, birbirine düşürme yoluyla siyaset. Yoksul köylü babaların, 11-12-13 yaşındaki kızlarını “çürük yapılmış çökecek” diyerek devlet yurdundan uzaklaştırıp, tarikat yurtlarında diri diri yakma, nefsine hakim olmayan, doğru söylemeyi sevmeyen, gerçeği duymaya tahammülü olmayan yandaş, tanıdık, hısım ve akrabalarla devlet kadrolarını doldurma, fikirleri kirletme, sözleri pisletme, davranışları lekeleme, siyasi güç ile dini gücü tek elde toplayıp, 80 milyonu bir kişinin önünde diz çöktürme hedefine sinsice yürüme…
Milyonlar sormaya başladı.
Bu gidiş nereye!