Püf diye yıkıldı!

Akıl tutulursa çaresi; sözü dinlenen biri çıkar. Ne getirdin, ne götüreceksin diye sorar. Uyarır. Adalet tutulursa! Çaresi, çaresizlik. Unuttunuz gitti.

İki büyük medya ve ticaret şirketlerinin sahipleri iki zengin ailenin, oğulları ile kızları evleniyordu. Düğün vardı.  Damat ve gelin,  şatafat, zenginlik, varlık, güç, kibir bakışları altında nikah masasına doğru yürüdüler. Nikah ve düğün İstanbul’un en lüks oteli Çırağan Sarayı’nda yapılıyordu. Cumhurbaşkanı da nikah şahidiydi ve korumaları eşliğinde Çırağan Sarayı’na gelmişti.

★★★

Yollar kilitlenmişti.
Cumhurbaşkanı konvoyu ve düğüne davetli misafirlerin özel arabaları akşam trafiği ile buluşunca Beşiktaş’tan Ortaköy’e trafik durmuştu. İş dönüşü evlerine ulaşmak için belediye otobüslerine binmiş olanlar, duran otobüslerden inip yürüyorlardı.
Ve homurdanıyorlardı.
İçlerinden biri  avukat olan Sertuğ Sürenoğlu, homurdananların sözcüsü oldu, yüksek sesle Cumhurbaşkanı korumalarına “yolu böyle tıkamaya hakkınız yok…” türünden bağırdı.
“Alın bunu…” yapıldı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
En kalpten sivil sesleniş: Atatürk’ün askerleriyiz! 04 Eylül 2024 | 1.314 Okunma Fasulye! 02 Eylül 2024 | 1.574 Okunma Aş bunları aş! 28 Ağustos 2024 | 1.341 Okunma Ağustosun büyük yalanları... 09 Ağustos 2024 | 1.365 Okunma Mavi Vatan’ın tarihi! 31 Temmuz 2024 | 1.286 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar