Şaibe mi arıyorsunuz!

Şaibe, kötü eser demek.
Önümüzde “iyi eser ile kötü eseri kıyaslayacağımız” güzel günler göreceğiz.
İyi eserler çoğalacak.
İyiler kötüyü kovacak.
İşte ilk örnekler de kendini göstermeye başladı bile. 25 yıllık eski iktidarı yıkan Ankara’nın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı, seçim öncesi verdiği sözü tuttu.
İthal çiçeğe kapıyı kapattı.
Yerli çiçek alacak.
Şartnameye yazmış:
Hem çiçek gibi çiçek.
Hem yerli bahçenin.
Hem daha ucuz.
Hem dışa döviz gitmiyor.
Hem yerli üreteci ve hem belediye birlikte kazanacak.
Ankara yerli çiçekle donanacak. Belediye Binası’nın tabelasına yeniden konulan “T.C” de park, bahçe, meydan, yeşil alan, peyzaj kulvarlarına dikilen yerli çiçeklere bakıp çiçeklenecek.
Güzel eser bu!
Bu başlangıç!
Güzel eserler göreceğiz.

★★★

Yeniden soruyorum:
Şaibe mi arıyorsunuz?
Şaibe kötü eser demek.
İşte size kötü eser:
Meclis ihale açtı.
Makam otosu kiralanacak.
Başkanlık Divanı üyeleri, grup başkanvekilleri, komisyon başkanlarının bindiği makam araçları çok yaşlı otomobiller değildi. Hepsi 2-3 yaşındaydılar. Ama kira sözleşmesi bittiği için yenilendi.
66 araç.
Hepsi ithal.
Sıfır kilometrede.
Almanya’da üretilmiş.
28 milyon TL ödenecek.
Türkiye çok uzun zamandan beri (nerdeyse 40 yıl) dünyanın en iyi otomobil markalarını Bursa-İzmit- Adapazarı üçgeni içinde kurulan fabrikalarda üretiyor. Bunları üreten şirketlerin ana sahipleri yerli değiller ama fabrikalardaki işçi, mühendisler yerli. Türkiye’de üretilen otomobiller bütün dünyaya satılıyor. Demek ki binilebilecek otomobilleri bizim işçiler ile mühendisler yapabiliyorlar.
Ama şaibe!
Hortlak gibi.
Hortluyor!
Türkiye’nin fabrikalarında dünyanın en iyi otomobilleri üretilebilirken Ankara’da yenilenecek makam otoları için “yerli üretim şartı” konulmadı. Başkanlık Divan üyeleri, grup başkanvekilleri, Meclis Başkanı, komisyon başkanları Ankara caddelerinin peyzaj kulvarlarına dikilen yerli çiçeklerden bile ar etmeden Audi A6 ithal makam otolarıyla Külliye’de verilen davete gidecekler.

★★★

Bu sefer siz sorun.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, bilgiyi netleştirmek için soru önergesi verdi. Ve Cumhurbaşkanı Yardımcı Fuat Oktay’a “Başbakanlık kaldırıldığı halde ve sadece milletvekili sıfatı taşıyan Binali Yıldırım’ın şu anda eski Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde (Çankaya’da) oturması ve maaşları devlet tarafından ödenen personelin de hizmet etmeye devam etmesi saltanat sürmek midir, keyfilik midir?” diye sordu.
10 gün geçti.
Gerçekten Binali Yıldırım, Çankaya’da oturmaya devam ediyor mu, etmiyor mu bir açıklama gelmedi.
Size daha önce yazmıştım.
Yeni bir döneme girdik
İyi önekler ile kötüleri yarışacak.
İyiler, kötüleri kovacak.
Seçimle kovacak…

KALEMİN GÖR DEDİĞİ