Sebep olan utansın!

Önceki gün bizim davamız vardı. Haberleri okudunuz. Ben bugün gözlemlerimi yazacağım. Yargıçlar yerini almıştı. Yeni savcı da gelmişti. Mahkeme salonu doluydu. Okurlarımız, yakınlarımız. Biz 7...

Önceki gün bizim davamız vardı. Haberleri okudunuz. Ben bugün gözlemlerimi yazacağım.
Yargıçlar yerini almıştı.
Yeni savcı da gelmişti.
Mahkeme salonu doluydu.
Okurlarımız, yakınlarımız.
Biz 7 sanık ön sıradaydık.
Emin de SEGBİS’le bağlıydı.
Toplam 8 sanıktık.
Adaleti bekliyorduk.
Avukat Celal Ülgen.
Avukat İsmail Yılmaz.
Avukat Ceren Yakışır.
Avukat Serhan Özdemir.
Avukat Can Kelik.
Uzun masada oturuyordu.
Yargı makamı üstteydi.
Bir anda avukatlar, yaş ortalaması 35 olan Mahkeme Heyeti’nin sayın 3 yargıcına ve 25 yaşındaki genç Sayın Savcı’ya “hukuk terimleriyle bir şeyler anlatmaya” başladılar.

★★★

Konuşma mikrofona yapılıyordu. Söylenen her kelime otomatik olarak mahkeme tutanağına geçiyordu.  Avukat Celal
Ülgen, “eksik delillere rağmen mahkemenin devam ettirilmesi hukuksuzluktur” diyordu. Ondan mikrofonu alan Avukat İsmail Yılmaz, “ Henüz deliller toplanmadan yargılamaya geçildi. Dosya eksiktir. Olgunlaşmamıştır. Yarım dosya ve eksik yargılama ile sayın savcının mütalaa vermiş olması, adil bir neticeye ulaşmayı engelleyecektir” diyordu. Avukat Ceren Yakışır, “Sanıkların lehine deliller de toplanması gerekirdi. Daha mali konuda teknik bir inceleme yapılmadan mütalaa verilmiş olması
hukuken hatalıdır” diyordu. Avukat Serhan Özdemir, “Başından beri mahkeme sanıkların lehinde delil toplanması taleplerimizi reddetti. Savunma yok sayılıyor” diyordu.

★★★

Diyordu.
Diyordu.
Avukatlar ne diyordu?
Sayın Yargıçlar!
Mahkemede hukuk eksik!
Hukuk dışılık yapılıyor.
Gerçek yargılama olmuyor.
Bu davanın gidişi hukuka göre değil sayın savcıların dünya görüşüne göre çiziliyor. Avukatlar  bunları söylüyorlardı.
Bir an geldi.
Mahkeme gerildi.
17 sayfalık iddianame ne biz 8 sanığa ve ne de 4 avukatımıza verilmişti. Duruşma sırasında yüzümüze okunacak diye bekliyorduk. Fakat iktidar yandaşı bir gazete bize verilmeyen iddianameyi ele geçirmiş haber sitesinden “Necati Doğru’ya 10 yıl hapis isteniyor… Emin Çölaşan’ na 10 yıl hapis… Metin Yılmaz’a 10 yıl hapis… Mustafa Çetin’e… Yücel Arı’ya… Gökmen Ulu’ya… Mediha Olgun’a… Yonca Yücekaleli’ye 10 yıl hapis isteniyor… 8 sanık, FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım ve yataklıktan…” diye karalama, çamur sıvama, şeref lekeleme yayınına geçmişti.
Bu çamur bize yapışmaz.
Bunu biliyorduk.
Fakat bizim için çok acı!
Haberi atlamıştık.
Kendi dava haberimizi yandaş gazete bizden önce Mahkeme’den sızdırarak almış, sabah saat 11’de yayın yapıyordu. Gazete muhabirliğinde “haber atlamak” ölüme yakın bir acıydı.

★★★

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
En kalpten sivil sesleniş: Atatürk’ün askerleriyiz! 04 Eylül 2024 | 1.314 Okunma Fasulye! 02 Eylül 2024 | 1.574 Okunma Aş bunları aş! 28 Ağustos 2024 | 1.341 Okunma Ağustosun büyük yalanları... 09 Ağustos 2024 | 1.365 Okunma Mavi Vatan’ın tarihi! 31 Temmuz 2024 | 1.286 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar