Şu sonuca bak!
Bu ilk değil. Son da olmayacak. Bu yeni değil, hep yapılageldi. Dünyada Türkler Anadolu’ya ulaşıp burayı yurt edindikten sonra “Türkün defterini dürmek” isteyen çok insan, çok lider, çok komutan...
Bu ilk değil. Son da olmayacak. Bu yeni değil, hep yapılageldi. Dünyada Türkler Anadolu’ya ulaşıp burayı yurt edindikten sonra “Türkün defterini dürmek” isteyen çok insan, çok lider, çok komutan, çok devlet çıktı.
Haçlı seferi ile başladılar.
Ortaçağ’ın papaları.
Eflak ayaklanmaları.
Boğdan bağımsızlığı.
Bulgaristan olayları.
Mısır’ın işgali.
Rusya’nın Yeşilköy’e inmesi.
Kırım Savaşı.
19. yüzyılda İngiltere Başbakanı Gladston’un “büyük oyunu” sahneye koymasıyla İngiliz, Fransız emperyalizminin en kıyıcı savaş gemilerinin Çanakkale’ye dayanması. Hemen hepsinin hedefi; “Türkü geldiği yere geri göndermek” üzerineydi.
Başaramadılar.
Türkiye, tek vatanımızdır.
Orta Asya’nın bozkırlarında uslu uslu oturacağına, sürekli Batı’ya akan, Anadolu’nun uygarlıklarından bir şeyler kapan, Batı’dan aldıklarını kendi öz mayasında birleştirip kabından taşan bizi nedense bir türlü kabullenemediler.
* * *
Sonra yine devam etti.
ABD’nin Eisenhower’ından Nixon’ına, İngiltere’nin MacMillan’ından Thatcher’ına, NATO genel sekreterlerinden, AB’nin dönem başkanına kadar “Türk dostu” görünümlüler de dahil tamamı “bu topraklarda Türkleri devamlı huzursuz tutmak” yolu izlediler.
Devamlı huzursuz
Devamlı bağımlı.
Yine aynı yöntem:
Rusya’dan…
Fransa’dan…
Pahalı fiyata füze satıyorlar.
Suriye sınırından başlayıp, güneydoğuda Irak sınırı ve Fırat vadisi boyunca ABD’nin üstün silahlarıyla donatılmış 30 bin kişilik orduyu, Türkiye’ye karşı “sınır gücü” adı altında kuruyorlar.
Sonra bir bakarsın!
Roma’ya bile çağırırlar.
Papa ile de görüştürürler.