Turkish Spotlight!
“Ben de İngilizce biliyorum” küstahlığı saymayın. Bugün yazının başlığı “İngilizce” yazmaya uygun düştü. Çünkü Türkiye, “Spotlight Filmi”ne benzer...
“Ben de İngilizce biliyorum” küstahlığı saymayın. Bugün yazının başlığı “İngilizce” yazmaya uygun düştü. Çünkü Türkiye, “Spotlight Filmi”ne benzer olaylarla kaynıyor. Spotlight “En İyi Film ve En İyi Özgün Senaryo Oscar ödülünü” aldı. Spotlight: sahne ışığı, aydınlatmak, dikkat çekmek anlamında kullanılıyor. Sadece konusu değil film dili açısından süper beğeni topladı. Boston Global adlı bir Amerikan gazetesinin “Spotlight” adlı bir ilavesi var. Bizim SÖZCÜ’yü düşünün. SÖZCÜ’nün “ŞIK” ilavesi gibi… Spotlight ilavesinde yazan gazeteciler, bir takım oluşturuyorlar ve Boston şehrinde “Katolik Kilisesi’ne gelen Allah’a ve dine inancı çok yüksek küçük yaştaki erkek çocuklarına sulanıp cinsel taciz yapan Katolik rahibi bir din adamı olayını” aydınlatmanın peşine düşüyorlar.
Çözdükçe çözülüyor.
Boston şehri yıkılıyor!
1’inin peşine düşüyorlar.
90 tacizci buluyorlar.
Hepsi de din adamı.
Katolik rahipleri!