Unutulmadı! Unutulmaz!
33 gün önceydi. YSK Başkanı açıklamıştı: Mükerrer seçmen yok. Hayali seçmen de yok. Sahte seçmen de yok. Yani! Seçmenin yaptığı hile yok. Sandığa giren hurda yok. 30 gün önceydi....
33 gün önceydi.
YSK Başkanı açıklamıştı:
Mükerrer seçmen yok.
Hayali seçmen de yok.
Sahte seçmen de yok.
Yani!
Seçmenin yaptığı hile yok.
Sandığa giren hurda yok.
30 gün önceydi.
Hukukçular açıklamıştı:
Sandık Kurullarının teşkiline itiraz tarihi 2 Mart’ta doldu. Hukuken “Tam Kanunsuzluk” iddiası geçersizdir. Sandık Kurulu üyelerinin seçimi ve KHK ile ihraç edilmişlerin durumu da kanunda çok açık tarif edilmiştir.
Üyenin durumu tartışılamaz.
Suç işlemiş mi, ona bakılır.
İşlenmiş suç yoksa…
YSK’dan adalet beklenir.
★★★
29 gün önceydi:
İstanbul seçimlerini iktidar partisi iptal ettirmek için itirazlarını hızlandırmıştı. 3 Balyoz Bavulu ile YSK’nın kapısına dayandılar.
İddiaları şuydu:
300 bin kısıtlı.
Hükümlü. Engelli.
Ölü seçmen oy kullandı.
Bu iddialar da sallama çıktı.
★★★
25 gün önceydi:
Bir iddia daha dillendi.
Geçersiz oylara yeniden bakılınca Binali Yıldırım’a çok Ekrem İmamoğlu’na az oy çıkıyor. Bu da seçime “organize hile sokulduğunun” göstergesidir. Ancak bu iddia da tutarsızdı. 3 aylık seçim kampanyası sırasında başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün iktidar sözcüleri meydanlarda ve TV’lerde “mührü ampulün üzerine basın” diye taraftarlarını şartlandırdılar. Ekrem İmamoğlu cephesi ise“mührü tam olarak dairenin üzerine basın” diye tembihledi.
Binali Yıldırım’ı isteyenler:
Ampule bastı.
Geçersiz oyu çoğalttılar.
Ekrem İmamoğlu diyenler:
Tam daireye bastı.
Sonuçta geçersiz oylara yeniden bakılınca aradaki farkın 13 bine gerilemesi bu yüzdendi.
★★★