Vaiz ve öğretmen!
Baştan aşağı yapay, yalan, göstermelik. Timsah gözyaşı. Senede bir gün yine şiirler okundu. Öğretmenler övüldü. Göklere çıkartıldı. Bize bir kelime öğretenin kulu kölesi oluruz...
Baştan aşağı yapay, yalan, göstermelik. Timsah gözyaşı. Senede bir gün yine şiirler okundu. Öğretmenler övüldü. Göklere çıkartıldı. Bize bir kelime öğretenin kulu kölesi oluruz denildi. Her yıl olduğu gibi yine aynı gün yurdun dört bir yanından öğretmenler Ankara’ya çağrıldı. Anıtkabir’e götürüldü. Sonra Cumhurbaşkanı Sarayı’na götürüldü. Sonra Başbakan’ın Köşkü’ne götürüldü. Sonra Milli Eğitim Bakanı’nın bakanlık binasına götürüldü.
Hem Anıtkabir’de.
Hem Saray’da.
Hem Köşk’te.
Hem binada.
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan sözleşmiş gibi hep bir ağızdan bağırdılar:
“Öğrencilerinize umut aşılayın.”
Öğretmen umutsuz.
Mutsuz. Muhtaç.
Yıkılmış. Mağdur.
Temmuz ayı.
Öğretmen maaşı:
2 bin 982 TL
Temmuz ayı.
Yoksulluk sınırı:
7 bin 56 TL.
* * *
Anketler yayınlandı:
10 öğretmenden 8’i:
Psikolojik sorunu var.
10 öğretmenden 7’si:
Öfkesini kontrol edemiyor.
Araştırmalar açıklandı:
Yüzde 69’u:
Maaşı ile geçinemiyor.
Yüzde 59’u:
Borç içinde kıvranıyor.
Yüzde 70’i:
Kitap, gazete alamıyor.
Yüzde 77’si:
Öğretmenlik yapmaktan soğudu.
Yüzde 35’i:
Gelecekten umudunu kesmiş.
Yüzde 75’i:
Daha iyi gelirli başka iş arıyor.
Yüzde 92’si:
Geleceğinden yiyor.
(Kredi kartıyla)
Yüzde 82’si:
Eğitime siyasi baskı girdi diyor.
Yüzde 76’sı:
Kendini sahipsiz hissediyor.
Yüzde 94’ü:
Eğitime torpilin bulaştığını düşünüyor.
Yüzde 99’u:
Eğitimde istikrar bozuldu diyor.
Yüzde 74’ü:
Maaşımız düşük.
Bu yüzden öğretmene saygı yok.