Yalanname!
Ne söylese arkası “yalan” diye geliyor. Ağrı’daki “kışkırtma ve kurgu kokan” olay için söylediğini Genelkurmay yalanladı. Partisinin il başkanı da yalanladı.Zor durumda.Yalan...
Ne söylese arkası “yalan” diye geliyor. Ağrı’daki “kışkırtma ve kurgu kokan” olay için söylediğini Genelkurmay yalanladı. Partisinin il başkanı da yalanladı.
Zor durumda.
Yalan yapıştı.
Başbakan, partisinin “seçim beyannamesini” şarkılar eşliğinde “ben yazdım” diye açıklarken onu dinleyenlerin zihinlerine “dava yoldaşı Cumhurbaşkanı’nın yalanlaması” geldi yapıştı.
Çok tazeydi o yalanlama.
Daha mürekkebi kurumadı.
Başbakan, seçim bildirgesini Saray’a Cumhurbaşkanı’na götürmüş; Cumhurbaşkanı da “seçim bildirgesini bizzat okudum” diyerek TV’de canlı yayında ilan etmişti.
Ne demekti bu?
Ben söyledim!
Başbakan yazdı.
Ben istedim!
İsteklerimi yazdı.
Bütün yasalar, kanunlar, kurallar atılacak adımlar, içilecek sular, alınacak nefesler, “Saray’daki Cumhurbaşkanı’nın gazabı ve rahmeti merkeze konularak” yapılıyordu.
Halk bunu böyle biliyor.
Başbakan ise tersini söylüyor.
Beyannameyi ben yazdım.
Evet siz yazdınız.
Ama kimin dediğini yazdınız?