Yorgun metalin dişlisi sağlam olur mu?
Darbeci Mehmet Dişli’nin kardeşi Şaban Dişli, Sakarya’da yaptığı ‘Evet’ kampanyasında, ‘Kararınız nedir?’ diye sorduğunda karşısındakiler öfke içinde ‘Hayır...
Darbeci Mehmet Dişli’nin kardeşi Şaban Dişli, Sakarya’da yaptığı ‘Evet’ kampanyasında, ‘Kararınız nedir?’ diye sorduğunda karşısındakiler öfke içinde ‘Hayır diyeceğiz’ dedi ve salonu terk etti.
Kimse bunları görmedi, görmek istemedi!”
Bu satırları, AKP’nin Mart 2017’de 20 il ve birçok ilçede “Evet” konferansları için toptan tuttuğu, İnternethaber sitesinin yazarlarından Süleyman Özışık’ın 21 Nisan 2017 tarihlı, “Evet ve Hayır’ın Sebepleri” başlıklı yazısından aldık.
Böyle geniş kaynak göstererek yazmamızın bir sebebi var; bizim çok önemsediğimiz…
Sakarya, Şaban Dişli ve öfkeli AKP’liler olayı, sayın Özışık’ın anlattığı şekilde yaşandığı ve kamera kayıtlarına geçtiği için bugüne kadar en ufak bir itiraz kırıntısının ulaşmadığını sayın yazara, yazılarından hemen anlamak mümkündür.
AKP cephesinde bir kabul var yani. Görülmek istenmemiş olsa dahi...
Ne değişti, ne oldu da, yahut neyin karşılığında Şaban Dişli Sayın Cumhurbaşkanı’na baş danışman oldu? Sorusuna, gençliğim kadar uzaktaki bir AKP‘de cevap aramak değildir maksadımız. Zaten “akreditasyon”lu gazeteciler o tayinin son imzasının atıldığı dakika içinde “Suç şahsidir,” “Kardeşin suçu kardeşi bağlamaz” gibi, ülkemizde her hâlükârda ve en çok uygulanmış ünlü hukuk maddelerini yazılarına destek yaptıklarından, biz de kendimizi görevli saymadık.
Lakin şu soruyu kayda aldırmak da bize düşer: Kardeşin birinin suçlu olduğunu kabul etmeleri, gerçekten inandıklarından ise, bu günlerde ortama yaydıkları “Kahraman gibi çıkacak” ön haberi, Adalet’i kendine ad yapmış bir partinin hangi kıstasının gereği olacaktır?
Bu siyasi durumu ve kardeşleri yazmak mecburiyetim oluştuğunda, 27 Mayıs’ın savcısı Eğesel’i ve ona muhalif olduğu (adsız) yazılan kardeşini konu ederek, idamları hafifletmeye çalışan “Halkçı” katipleri hatırlamasam olmazdı.
Şair Eşref’in
“Kardeşi Kardeşten ettin, validi evlattan,
Ey siyaset söyle, farkın var mıdır cellattan?”