Kayıp kuşak
Kuşkusuz, özel televizyonların hayatımıza girdiği 1990’lı yıllardan bu yana, televizyona bağımlı, hayatının tüm güzel unsurlarını bu afyon aletten aldıklarıyla şekillendiren, zihnini ve...
Kuşkusuz, özel televizyonların hayatımıza girdiği 1990’lı yıllardan bu yana, televizyona bağımlı, hayatının tüm güzel unsurlarını bu afyon aletten aldıklarıyla şekillendiren, zihnini ve düşüncelerini bu afyon aletten aldığı bilgilerle biçimlendiren kayıp bir nesil oluştu. Yürümesi, konuşması, düşünmesi tamamen televizyon kültüründen beslenen bu nesil, egoist, bencil, hedonist, zevkperest ve iffeti değil şehveti başrole koyan zombiler olarak karanlık kuyularda ve aptal kutularında esir kaldı. Hele dizilerle evimize giren mahremiyetin ve milli manevi değerlerin dejenere edilmesini sağlayan batı taklitçisi zihniyet, insanlarımızın algılarını değiştirdi, ahlak kavramının yok edilmesi için çabalayanların eline çok büyük kozlar verdi.
Kendilerini muhafazakâr olarak tanımlayanlar bile bu erozyonda sağa sola savruldular, ellerine geçen makamı hırsla kabullenip, bir zamanlar eleştirdikleri şeylerin ta göbeğine kaydılar.