Hem hakaret et hem ‘mağdur’ ol, ceza alırsan da ‘kahraman’ ol
Hürriyet Gazetesi Yazarı Nedim Şener'in bugünkü (16.12.2022)''Hem hakaret et hem ‘mağdur’ ol, ceza alırsan da ‘kahraman’ ol'' başlıklı yazısı.
Odatv soruşturması kapsamında 3 Mart 2011’de gözaltına alındığımda FETÖ’cü savcı Zekeriya Öz beni, “Ergenekon örgütünün talimatıyla Hanifi Avcı ile Ahmet Şık’ın kitaplarını yazmakla” suçlamıştı.
Ben de avukatlarım Prof. Dr. Köksal Bayraktar, Şehnaz Yüzer ve Nurcan Bayraktar’ın yanında reddetmiştim. İfademe de öyle geçti. Köksal Hoca Silivri Cezaevi’ne ziyaretime geldiğinde, “Hocam, iddianame çıkmadan avukatlığımı üstlenmeyin” dediğimde “Neden?” diye sordu.
“Sizin yanınızda FETÖ’cü Öz’e bu kitapları yazmadığımı söyledim, iddianame ve ek delilleri görmeden siz de bundan emin olamazsınız. Yazdığıma dair en küçük bir delil benim yalan söylediğim anlamına gelir. FETÖ’cü bile olsa; sizin huzurunuzda birine yalan söylemeyi utanç sayarım. Ve siz yalan söylediğim bir konuda beni savunmak zorunda kalırsınız.”
“Peki ne yapalım?” diye sorunca, “İddianame çıksın delilleri görün, siz benim varsa suçumu, yalanımı ya da kitap yazmak gibi sıradan bir fiilimi değil masumiyetimi savunun” dedim.
Öyle de oldu.
Yüzlerce davaya girip çıktım, hep masumiyetimi ve gün geldi “hakaret” sayılan sözümü de savundum.
HERKES SİYASİ HESAP PEŞİNDE
Ekrem İmamoğlu’na Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaretten verilen ceza ile ilgili tartışmaları ibretle izliyorum. YSK üyelerine hakaret ediyor, dava açılıp “mağdur” oluyor, inkâr etmesine rağmen suçu sabit görülüp ceza alınca da “kahraman” ilan ediliyor.
Zaten ne onun ne de boynuna sarılan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yüzünde ve gözünde üzüntü var. Bilakis, Akşener’in verdiği mesajlar gönlündeki cumhurbaşkanı adayının kim olduğunu gösteriyor. Sadece o değil, herkes İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu üyelerine “ahmak” diyerek ettiği hakareti bir yana bıraktı, “Mahkemenin verdiği 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ona cumhurbaşkanlığı adaylığı yolunu açar mı açmaz mı?” onun derdine düştü.
KAFTANCIOĞLU’NUN HAKARETLERİNİ DE SAVUNDULAR