55 yılda “bir arpa boyu yol gidememek”
Kayıt dışı ekonomiyi, “resmi istatistiklerde kapsanamayan ekonomik faaliyetler ve onların sonuçları” olarak geniş bir tanıma oturtabiliriz...
Ülkemizde kayıt dışı ekonomi ve özellikle vergisel kayıt dışılık, uzun yıllardır bilinen ve dikkat çekilen bir konudur. 1964 yılı programında “Türkiye’de geniş ölçüde vergi ziyaı hadisesi bulunduğu, ödenmesi gerekli vergilerin ödenmediği veya alınmadığı, bunun vergi hasılatını azalttığı, dürüst vergi mükellefleri aleyhine vergi adaletini ve rekabet şartlarını zedelediği” belirtilerek konunun önemine vurgu yapılmıştır.
2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nın “Kayıt dışı ekonominin azaltılması programı” başlığı altında yer alan 239. tedbir gereği Maliye Bakanlığı kayıt dışı ekonomi ile mücadele stratejisi eylem planını (2019 -2021) hazırladı ve kamuoyu ile paylaştı.
Üç yanlıştan bir doğru çıkmaz! Ülkemizde her yıl “kayıt dışı ekonomi ile mücadele yılı” ilan edilir, birçok program açıklanır ama sonuç hiç değişmez. Ülkemizde “kayıtdışı ekonomiye dayalı bir büyüme modeli” uygulandığı için yazılanlar, çizilenler hep kağıt üstünde kalır. Açıklanan eylem planına bir göz atalım: 1 -Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında, özel muayenelerden konaklamalara, turistik turlardan araç ve gayrimenkul satışına kadar her alanda yakın takip yapılacak.