Yazara çizere vergi eziyeti
Yılın son iki ayına girmek üzere olduğumuz bu günlerde, devasa boyutlara ulaşan bütçe açığını kapatmak için “Digital Hizmet Vergisi Kanunu ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik...
Yılın son iki ayına girmek üzere olduğumuz bu günlerde, devasa boyutlara ulaşan bütçe açığını kapatmak için “Digital Hizmet Vergisi Kanunu ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” geçen hafta Meclis’e sunuldu. Teklifin kasım ayının ilk günlerinde yasalaşması bekleniyor.
Bugün sizlere Gelir Vergisi kanunumuzda serbest meslek erbabına tanınan ve telif geliri elde edenleri ilgilendiren düzenlemenin nasıl vergi eziyetine dönüştürülmek istendiğini anlatmaya çalışacağım.
500 BİN LİRAYI AŞANA DEFTER
Şu an yürürlükte bulunan Gelir Vergisi Kanunu’nun 28. maddesinde yapılan düzenlemeye göre; “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, cd, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.” Kanun maddesinde yer alan serbest meslek erbaplarına bu madde uyarınca yapılan ödemelerden yüzde 17 Gelir Vergisi tevkifatı yapılıyor. Bu tutar bu kişilerin nihai vergisi oluyor, mükellefiyet tesisi, defter ve belge tutma zorunlulukları da yok. Vergi teklifi ile maddede sayılan serbest meslek erbaplarının elde ettikleri gelirlerin toplamı, yıl içinde beş yüz bin lirayı aştığı anda artık “telif kazançları” istisnasından yararlanamıyor. Mükellefiyet tesisi, defter tutma, beyanname verme süreci başlıyor. O yıl içinde elde ettikleri bütün telif kazançları beyanname ile bildirilip beş yüz bin lirayı aştığı için tarifeye göre yüzde 40’lık orandan vergilendiriliyor. İstisnayı aşıncaya kadar elde ettikleri telif kazançları nedeni ile kendilerinden kesilen yüzde 17 stopajı mahsup etme hakları var.
Bir yazar düşünün, 2020 yılında kitabı İle ilgili telif kazancı elde etmeye başladı. Ekim 2020’de elde ettiği telif kazancı 500 bin TL’yi aştı. Bu yazarın serüvenini size aktarayım. Hemen bir muhasebeci ile anlaşacak, kasım ayı başı itibari ile serbest meslek erbabı olarak mükellefiyet tesis ettirecek, defter tasdikini yaptıracak, serbest meslek makbuzu bastıracak, katma değer vergisi, muhtasar ve geçici vergi beyannamelerini vermeye başlayacak. 2021 yılının başında serbest meslek mükellefiyetini kapattıracak 2021 yılı içinde tekrar istisna rakamını aşarsa aynı işlemleri 2021 yılında tekrar yapacak, yani sürekli aç kapa, aç kapa durumları söz konusu olacak.
Yapılmak istenen düzenleme neresinden tutsanız elinizde kalan bir düzenleme. Bir yazar 2020 yılında 495 bin TL telif geliri elde edince %17 stopaj yazarın nihai vergisi olacak, diğer bir yazar 505 bin TL telif geliri elde ettiğinde, yüzde kırklık tarifeye tabi olacak ve mükellefiyet tesis ettirip defter tutmak zorunda olacak. Bunun neresinde adalet var? Telif gelirleri istisnasını kaldırarak, devlet ne kadarlık bir gelir vergisi almayı umuyor? Bu rakamın açıklanmasını bekliyoruz, onlar açıklamadan ben söyleyeyim. Bu kadar gürültü kopartıp kitap yazan, düşünce üreten insanlara eziyet etmeyi haklı gösterecek büyüklükte bir rakam asla değil, çok cüzi bir rakam.