Terör örgütü imhasında Türk stili…

İmralı’dan çıkan metin, ister satır araları okunsun ister yapı-bozum merceğiyle bakılsın veya ögelerine ayrılıp tetkike tabi tutulsun, terör örgütünün silah bırakma ve tasfiyesine yönelik tarihteki en yüksek aşamadır… Ama merhaledir, final değildir. Başarı ve takdir vesilesi olması gereken, Ankara’nın konuyu kavrayışı, bölgesel ve küresel gelişmeleri iyi teşhis etmesi, nihayet buna göre eylem planını hayata geçirmesidir… Menzile ulaşılması halinde, Türkiye iç siyasetine, başta sınır komşularımız,

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

İmralı’dan çıkan metin, ister satır araları okunsun ister yapı-bozum merceğiyle bakılsın veya ögelerine ayrılıp tetkike tabi tutulsun, terör örgütünün silah bırakma ve tasfiyesine yönelik tarihteki en yüksek aşamadır…

Ama merhaledir, final değildir. Başarı ve takdir vesilesi olması gereken, Ankara’nın konuyu kavrayışı, bölgesel ve küresel gelişmeleri iyi teşhis etmesi, nihayet buna göre eylem planını hayata geçirmesidir…

Menzile ulaşılması halinde, Türkiye iç siyasetine, başta sınır komşularımız, Suriye, Irak, İran ve Ortadoğu’nun bütününde-Akdeniz ve Kıbrıs dahil-etki ve çıktıları olacak. Daha uzak alanlara etki ve çıktıları da az değildir; Avrupa ile ilişkilerden Batı Asya’ya, Körfez ülkelerinden Afrika’ya, ABD ve Rusya gibi süper güçlerle ilişkilerimizde de yeni etki ve çıktıları olacaktır…


‘KATMA GÜÇ’ DEĞERİ…

Herhangi muğlak alan kalmadan terör örgütünün varlığının sona ermesi, ekonomideki ‘katma değerli ürün’ gibi, ulusal güvenlik, dış politika, nüfuz ve stratejik değerimize birkaç misli ‘güç ve hız’ ekleyecektir…

Organize, düzenli ve ritmik hareketler dizisi olan bu politik adım esasen dış açılıdır. İçeriye değil dışarıya yöneliktir. O yüzden dış dinamiklere oturtulması da şart. ‘Terörle mücadelede’ Türkiye, ‘içeride varılabilecek maksimum zafere’ zaten ulaşmış ve bir ülkenin yakalayabileceği-emsali yoktur-güvenlik, sosyal ve politik ideal noktayı yakalamıştır…

Geriye kalan, bölgedeki dinamikler ile örgütü arkalayan, şartlarla hami değiştirten, örgütün kucaktan kucağa gezmesine sebep olan dış mahfillerdir…

Tespit şu anlama gelmesin; ‘içeriyle alakasızdır’. İçeriye etkisi günlük siyaset üzerinden olacaktır. Mevcut muhalefetin gelişen sürece kaba hatlarla yaklaşması, ucundan tutması diyelim, konu terör olduğundan yarım ağızla ve yükü paylaşmadan destek vermesi, esasen iç dengelerdeki değişimin kendi potansiyelini de engelleyeceği aklından geliyor.


‘TÜRK GAMBİTİ’…

Terör örgütü üzerinden Türkiye ve bölgeye kendi politikalarını dayatma planlayanlara ‘son darbe’ operasyonunun ne zaman somut eylemle olarak çıktığı konusu, Ankara’nın kaos içindeki yeni dünyayı nasıl belirsizliklerden arındırarak netleştirdiğinin öyküsüdür…

Cumhurbaşkanı Erdoğan birden çok defa 2025 yılında terörün sonlandırılacağına ilişkin kesin söylemlerde bulundu. Ancak bu pratiği değil yaklaşımı anlatıyor. İlk yüksek adım, Esad yönetimine gönderilen sıra dışı “yeniden kucaklaşma” davetidir. Şam’dan karşılık gelmeyeceği zaten biliniyordu. Hem Suriye’de kısa süre sonra gerçekleşeceklerin işaretiydi hem Rusya ve İran gibi bölgede yerleşik ülkeleri rahatlığa sevk etti. Buna ‘gambit’ denir…

Bu açıklamanın yapılması için de bir “hesaplama süresi” gerektiğinden, planlamanın tarihini daha da geri çekmek gerekiyor. Arada gerçekleşen pek çok olay da girişimin cesaretini beslemiştir. İsrail’in Filistin’de yaptığı soykırım planın aciliyet ve mecburiyetini kesinleştiren ögelerdendir. Nihayet Sayın Devlet Bahçeli’nin yine herkesi şaşırtan açıklaması planın pik yaptığı kilit ataklardan biri olmuştur…

Daha da geriye gidersek, ABD 5 Kasım Başkanlık seçimlerinin Trump lehine bir tablo ortaya çıkaracağına yönelik kıymetlendirme de belli ki sandık sonuçlarından evvel yapıldığı gibi, Suriye, Rusya, Avrupa’ya etkileri de öngörüldü. Türkiye’nin bu kestirmeleri büyük oranda tutturduğu bugün daha iyi anlaşılıyor. Flu alanlar mevcutsa da, küresel savrulma döneminde bu çapta öngörünün hakkı verilmelidir. ‘Asıl başarı’ dediğimiz budur.


‘AKILLI AKIŞ’…

Operasyonun küresel bağlama oturması yolu hem kısaltıyor hem kolaylaştırıyor. PKK/YPG’nin açıklamaya ne reaksiyon vereceği sorusu, bu zemin üzerinden yanıtlanacaktır…

PKK, YPG, SDG, Kandil, örgütün Avrupa ayağı, hatta DEM ve Irak-Suriye’nin özellikleri cevabın şekillenmesinde kritik önem taşıyor. Hepsinin farklı yanıtları olabilir ama bulundukları coğrafyalar ile ABD, Rusya, Almanya, Fransa gibi ülkelerin yeni dünya konjonktüründeki durumları finali belirleyecek…

Avrupa’nın ABD ilişkileri ile İngiltere’nin Ukrayna savaşındaki pozisyonu, Washington’la ilişkilerindeki deformasyon, Avrupa’daki örgüte yaklaşımlarını etkileyecek! Türkiye-AB/Avrupa ilişkileri ve bu kıtanın güvenlik arayışları örgütü darlamayı kolaylaştırabilir. Şu sıralar Ankara’nın AB’ye yeniden sıcak mesajlar göndermesinin bir sebebi bu. Saydığımız bölge ülkelerinin her biri ile özel ilişkilerimiz, Irak’la ‘Kalkınma Yolu’ ve Suriye yönetimindeki değişiklik ve Şam’daki etkimiz de aynı baptandır…


ABD VE İSRAİL’İN POZİSYONLARI…

Öte yandan ABD’nin sessizliği çok ilginç. Trump yönetiminin Suriye ve terör örgütüye ilgili açıklamaları pek az. Trump’ın ağzından bir kez, “o işi Türkler halledecek” mealinde bir cümle kuruldu. Hani, “güçlü ve yıpratılmamış bir ordusu var” vurgusunu yaptığı konuşma…

Trump’ın önceki başkanlık döneminde Suriye’den çekilme girişiminde bulunduğu ancak müesses nizam tarafından çelmelendiği bilgisi zaten kayıtlıydı. Şimdi bu derin devlet de, Pentagon başta Beyaz Saray’ın saldırısı altında ve YPG/Suriye dosyasında yavaşlamış “görünüyorlar”. SDG/YPG’nin Şam yönetimi ile görüşmesi ve Suriye ordusuna katılım konusunda kulağa iyi gelen açıklamaları da var. Ve dahi sıkışmışlık işaretleridir. Sahada açık sonuçlarını görmeden güvenmek asla mümkün değil ama bir ‘eğilim’ hissediliyor.

Ve İsrail; örgüte en angaje olmuş ülke. Trump üzerindeki etkisi, Biden gibi olmayacak belki ama en sorunlu/riskli oyuncu! Keza Suriye’nin üzerine gitmesini de hesaba katmak zorundayız…

Sonuç olarak, Türkiye’nin kurduğu oyun, tam saha prese dayanan, tüm oyuncuları aynı yola sevk hatta mahkûm eden, temkinli stile sahip. ‘İnşallah’ diyelim.

Mübarek ayınızı tebrik ediyorum.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’nin İsrail’e cevabı… 15 Mart 2025 | 2.175 Okunma YPG/SDG-Şam uzlaşısının küresel zemini… 12 Mart 2025 | 715 Okunma ‘Bu işlem geri alınamaz’… 08 Mart 2025 | 839 Okunma Amerika’dan sevgilerle: Türkiye ne yapacak?-II 05 Mart 2025 | 984 Okunma Terör örgütü imhasında Türk stili… 01 Mart 2025 | 693 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu