İmamoğlu’na kim karşı
Perşembenin gelişi çarşambadan belli oldu. Önce garip bir diploma tartışması, üniversite yönetimine herkesin gözü önünde baskı yapılması, savcılığın iki kere yazı yazması...
Perşembenin gelişi çarşambadan belli oldu. Önce garip bir diploma tartışması, üniversite yönetimine herkesin gözü önünde baskı yapılması, savcılığın iki kere yazı yazması, İstanbul Üniversitesi’nin İmamoğlu’nun diplomasını iptal etmesi.
***
İktidar nefes almadan yumruk atmayı sürdürüyor. Çarşamba sabahına Ekrem İmamoğlu operasyonu ile uyandık. 100’den fazla kişi gözaltına alındı.
İddiaları, hukuki ayrıntıları falan yazmayı inanın zul sayıyorum. Ergenekon, Balyoz soruşturmaları dönemine benzetiyorum. O dönemde de uzun uzun savcılık notları uzun uzun iddianameler okuyorduk. Birbirinden garip iddialara anlam verebilmek için 80 milyon kişi kafa patlatıyorduk. Halbuki hiç gerek yokmuş, konu iddialar değilmiş çünkü.
***
Yine benzer bir durumla karşı karşıyayız. Şu anda farkı iktidar daha güçlü ve daha kurumsal. O dönemde iktidar içerisinde Hüseyin Çelik gibi Cemil Çiçek gibi eski Türkiye’nin adalet kavramıyla yoğurulmuş karar vericiler vardı. Bir noktada ‘hukuk acil’ frenini çekiyorlardı. Şimdi ise iktidarda daha genç bir ekip var, hem de eski Türkiye değil yeni Türkiye’de yetişmiş ekipler bunlar, dolayısıyla adalete de iktidara da bakışları farklı.