Rubicon burada Sezar nerede?

Beşiktaş ve Esenyurt belediyelerine yapılan son “yolsuzluk” operasyonu sonrasında iktidarın “Biz batırdık ama işte bakın öbür tarafta hırsız, öbür taraf da yaramaz” mesajı vermeye çalıştığını tahmin ettiğimi söylemiştim. Hâlâ aynı kanıdayım. Bu işlerin ucunun Ekrem İmamoğlu’na dayandırmak istediklerini Erdoğan, “Turpun büyüğü heybede” diyerek açık etti.

Ekrem İmamoğlu “Asıl turpun büyüğünü ben açıklayacağım” diyerek inisiyatif aldı. Geniş katılımlı bir basın toplantısıyla, kendisi ve CHP’li belediyelerle ilgili açılan soruşturma dosyaları ile ilgili önemli bir bilgiyi paylaştı.

Ne hikmetse bütün dosyalara hep aynı kişi bilirkişi olarak atanmış. Ve tabii ki söz konusu bilirkişi hep CHP aleyhine dosya hazırlamış. Söz konusu bilirkişi Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi’nde sahte bilirkişi raporu yazmaktan yargılanmış. Özetle durum bu…

***

Bu açıklama bende “Vay anasını neler dönmüş Serhat” hissi hiç yaratmadı. Zira bilirkişiye gelene kadar, özellikle bu tip insanları içeri atma, hayatını karartma görevi verilen kişilerin genelde ciddi bir açığı olanlar arasından seçildiğini, bu kişilerin de hep ipin ucunda olma hissiyle verilen emirleri harfiyen uyguladığını biliyoruz. Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası süreçte bunu çok gördük. Eşi dostu ne kadar FETÖ’cü çıkan varsa çok kritik yerlere atandı. Atandılar ki, başlarında Demokles’in kılıcı sallandığı için “yaramazlık” yapamasınlar.

Bilirkişiye gelene kadar, bazı spesifik savcı ve hakimlerin neden bazı kritik makamlarda olduğu ve verdikleri kararların nasıl oluyorsa bir siyasi odağa “tesadüfen” hizmet eder olduğunu bilmek için Einstein olmaya gerek yok.