AİHM'in kararı
AİHM Büyük Dairenin verdiği son karar, Türkiye’ye Türkiye’nin algısının hesabını kesen bir karar. Hukukun siyasi amaçlar için araçsallaştırdığına dair genel bir kanı var ve bu kanı pek çok şeye sirayet ediyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ‘Büyük Daire’sinin verdiği karar daha önce 2018’de verilmiş Selahattin Demirtaş kararından daha farklı ve keskin ifadeler içeriyor.
2018’de de Demirtaş’ın hukuki değil siyasi nedenlerle mahkum olduğu gibi ifadeler vardı ancak o gün suç yoktur denmiyordu, bugün büyük ölçüde deniliyor. Daha önce ‘ihlal yok’ denilen yerlerde şimdi ihlal var deniliyor.
Daha önce yapılmayan analizler son kararda yapılmış.
Ne dediğimizi etraflıca anlatacağız ama ondan önce hükümetin tepkileri bağlamında birkaç kelam etmek lazım.
AIHM büyük dairesinin verdiği Selahattin Demirtaş kararı Türkiye’yi bağlamaz, anlamsızdır vs demeden, AIHM’e “Akıl nizam diliyorum” demeden; “AİHM bizim mahkemelerimizin yerine geçecek şekilde karar veremez” gibi cümleler kurmadan önce şu bilgilerin hatırlanılması faydalı olurdu.