AK Parti'den 'AKP'ye, siyasi müsilajın kısa hikayesi
Burun sürtmek, satın almak ya da tasfiye etmek iktidarın insan kaynakları yönetiminin başat unsurları haline geldi böylece.
Deva Partisi kurucularından Mehmet Emin Ekmen geçenlerde katıldığı bir yayında “Erdoğan’ın yola çıktığı 84 kurucu arkadaşının 76’sı, 22. dönemdeki 53 milletvekilinin 50’si bugün AK Parti, Külliye sisteminde yok. Bütün arkadaşlarını teker teker, özenle tasfiye etti" dedi.
Önemli bir rakam bu.
AK Parti’nin artık AK Parti olmadığının sayılarla kanıtı adeta.
Bu cümle bana geçmişte AK Parti’nin ‘muhazakar demokrat’ dönemini ve kurucularının dindar kimliği nedeniyle ‘sistem’ tarafından olağan üstü bir dirence maruz kaldığı dönemleri hatırlattı.
O günlerde AK Parti’ye ‘AKP’ diyen herkesi düzeltirdik. O zamanlarda da şimdi İyi Parti’ye İP demekten haz alan, bir partiye kendi adıyla değil daha küçültücü bir kısaltmayla hitap etmenin marifet olduğunu zanneden tuhaf kimseler vardı.
‘AK Parti’ kısaltmasını söylememekte ısrar etmelerinin nedeni ‘AK’ ifadesini, hiç sevmedikleri ‘gericilere’ temizliği, pirüpaklığı ifade eden bir sıfatı yakıştırmaktan kaçınmalarıydı.
........