Depremden sonra hayat var mı?

26 Eylül günü depreme üç katlı bir binanın ikinci katında, kalabalık bir devlet dairesinde yakalandım. İnsanlar o kadar çok panik oldu ki, merdivenleri üçer beşer inen bir kalabalığın ortasında ezilme tehlikesiyle yüzyüze geldim.

Yaşadığım en büyük çaresizlik ise ne oğluma, ne okuluna, ne eşime, ne anneme telefonla ulaşamadığım o saniyeler oldu. Daha şiddetli ve yıkım getiren bir deprem söz konusu olsaydı çaresizliğim ve endişem daha da büyük olacaktı. Sonra, en küçük krizde yolcu almayı bırakan sarı taksi işkencesiyle uğraştım. "Trafik kötü" diyerek alacakları ücretten de vazgeçme pahasına yolcu kabul etmiyorlardı. En sonunda biri razı oldu, haklıydı, en yakın metro istasyonuna varmam 45 dk sürdü. Metro ve tramvay kullanarak Taksim'e gelebilmem iki buçuk saat sürdü.

Şehrin ciddi bir panik eğitimine ihtiyacı var.

5,8'lik bir deprem bile İstanbul'u birkaç saat felç etmeye yetti.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Millet İttifakı'na kayyum mu atandı? 24 Mayıs 2023 | 301 Okunma 2019'da AK Parti'nin yaptığı hatayı şimdi CHP yapıyor 19 Mayıs 2023 | 334 Okunma İktidar ilk turun galibi oldu, muhalefetin gardı düştü 16 Mayıs 2023 | 1.147 Okunma "Ne işin var orada?" sultası 08 Mayıs 2023 | 578 Okunma Cevabını arayan sorular 28 Nisan 2023 | 144 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar