İyi ticaret mi, haksız avantaj temini mi?
Sermaye ırkçısı değilim, Katar’a yönelik tepkilerin hiç değilse bir kısmının arkasında klasik ‘zengin Arap’ nefretinin yattığının farkındayım. Ama el insaf, bu kadar torpil İtalyan’a yapılsa, o da sorun olur, sorgulanır.
Anlıyorum, Katar, Türkiye’nin sorun yaşamadığı tek zengin körfez ülkesi.
Anlıyorum, Katar ve Türkiye’nin dış politika yaklaşımları genellikle paralel. Sözgelimi her ikisi de Mısır’da Sisi tarafından gerçekleştirilen darbeyi kınamıştı. Her ikisi de Mısır’ın, Suudi Arabistan’ın, BAE’nin terör örgütü olarak görmekte ısrarcı olduğu İhvan-ı Müslimin’i kendi sosyolojik tabanı olan normal bir siyasi hareket olarak görüyorlardı. Ki doğrusu da buydu.
Anlıyorum. Her iki ülke de, Sünni karakterlerine rağmen İran’la sağlıklı ilişkiler kurmayı savunmaları itibariyle bölgede bulunan devletlerin yeminli Şia düşmanlıklarından ayrışıyor. Her iki ülke de ‘İran’ı denize dökelim’ anlayışını savunmuyor. Her iki ülke de İran’a ontolojik olarak karşı değiller, yanlış politika yürüttüğünde ‘o politikaya’ karşı durma gibi bir siyaseti tercih ediyorlar.