KCK’nın rüyası ve geç gelen aydınlanma
Selahattin Demirtaş’ın DTK’nın toplantısına atıfla sarf ettiği sözler, 7 Haziran öncesi sazına ve sözüne fazlaca itibar edenlerin dahi rahatsız olmasıyla sonuçlandı. “Belki Kürtlerin...
Selahattin Demirtaş’ın DTK’nın toplantısına atıfla sarf ettiği sözler, 7 Haziran öncesi sazına ve sözüne fazlaca itibar edenlerin dahi rahatsız olmasıyla sonuçlandı. “Belki Kürtlerin bağımsız devleti de olacak, federal devleti de, kantonları da, özerk bölgeleri de...” şeklindeki cümleleri ve DTK toplantısından çıkan kararlar, HDP’ye gösterilen ilgi ve sevgi denizinin bittiği yer oldu.
DTK açıkça hendek siyasetini destekledi. Batılı anlamda “demokratik” bir özerklikten bahsetmiyor; istediği “totaliter özerklik”.
Yargı sisteminin de söz konusu totaliter özerklik durumuna göre yeniden düzenlenmesini istiyor. Halk mahkemeleri kurulacak, yani PKK’nın çadır mahkemeleri yasallaşacak. “Asayişin tümünü sağlayacak resmi yerel güvenlik birimlerinin kurulması” ile PKK militanları özyönetimin polisleri olacak. Türkiye topraklarını Rojava’ya ekleyerek devletin egemenlik alanı üzerinde keyiflerince tasarruf edecekler. İtiraz edeni ellerindeki Kaleş’le döve döve adam edecekler.