Kudüs terazisi
Trump'ın ABD Büyükelçiliği'ni Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma vaadi, yani Kudüs'ü İsrail'in başkenti haline getirme hamlesi, İslam dünyasını aşağılayan bir tutum olmasının ötesinde hukuka...
Trump'ın ABD Büyükelçiliği'ni Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma vaadi, yani Kudüs'ü İsrail'in başkenti haline getirme hamlesi, İslam dünyasını aşağılayan bir tutum olmasının ötesinde hukuka aykırı, siyasi olarak da sorumsuz bir hamleydi. Bu yaklaşım hem BMGK kararına aykırı, hem de son derece olumsuz siyasi sonuçları olduğu ortada. Her şeyden önce, her boyutuyla savaş ilanına benziyordu. ABD böyle riskli bir adım atarak dolayı yoldan bölgesel müttefiklerini yalnızlaştırmış oldu. Nitekim İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesine devlet başkanı düzeyinde katılmayan Suudi Arabistan ve hiçbir surette katılmayan Mısır, bu duyarsızlıklarını kendi sokaklarına anlatmayı başaramayacaklar. Zira "Bu zirveye neden katılmadın?" sorusunun cevabı derin bir sessizlik. Ve o sessizlik çok şey anlatıyor. Suudi Arabistan ve Mısır'ın ait oldukları dünyanın kalbi Kudüs'le atan dünya olmadığını. Esasında kendi halklarına değil Filistin'i işgal eden ittifak ilişkilerine borçlu olduklarını.