Mursi'yi ölüme götüren fikir
"Ey Mısır; MSR Meşakkat Sabır Refah'ın memleketi
Ne Ortadoğu, ne Afrika..
Babasını kaybetmiş Anadolu gibi
Ruh ikiziyiz.
Kurucunuz Arnavut, ruhunuz Aram, Arap
Arapçanız, Zeki Müren Türkçesi
Ciğeriniz Ümmü Gülsüm,
Kalbi Müslüm(an) baba.
Ruhun şadolsun..."
Sigara içmek için balkona çıktığı sırada yazmış arkadaşım.
Mursi’nin ölüm haberine efkarlanmış, Mursi’nin hayatını kaybedişini Mısır’ın kaderine iliklemiş.
Bir Kürt, Alevi, hayli seküler, durup durup "Siyasal İslamcılar da pek fenaymış canım” deyip kavga çıkaran birinin, Mursi duyarlılığına şaşırmış mıydım?
28 Şubat sonrasında üniversiteli kızların yaptığı başörtüsü eylemlerinde saf tutmuş bir demokrattı arkadaşım. Ama itiraf etmeliyim, Mursi’nin mahkeme salonunda kalp krizi geçirerek ölmesinden duyduğum sızıyı paylaşabileceğimi sandığım son kişiydi de.
Çoğumuz, kimliklerin sınırlarına mahpus yaşıyor çünkü.
İhvan-ı Müslimin-Müslüman Kardeşler isminin kâh Mısır, kâh Suriye iç savaşı üzerinden şeytanlaştırılmasını satın alanlar arasında Türkçü ulusalcıların yanısıra, Alevileri ve seküler Kürtleri de sık sık görmüştük çünkü.
Belki de bu yüzden duraksadım. İçimden geçen ilk soru "Niye ki?" oldu.