Seçimleri hakir görme ahlaksızlığının iki versiyonu
"Muharrem İnce'yi desteklemek Türkiye'ye ihanettir" diye yazmış Hayko Bağdat. Hem HDP'li olduğu, hem de sık sık FETÖ ile senkronize olduğu bilinen Bağdat'ın makalesi sosyal medyada en çok okunan yazılar arasına girdi, hem...
"Muharrem İnce'yi desteklemek Türkiye'ye ihanettir" diye yazmış Hayko Bağdat. Hem HDP'li olduğu, hem de sık sık FETÖ ile senkronize olduğu bilinen Bağdat'ın makalesi sosyal medyada en çok okunan yazılar arasına girdi, hem de fena halde linç yedi: "...Hiçbir turda Muharrem İnce'ye ya da Meral Akşener'e ya da Temel Karamollaoğlu'na ya da Doğu Perinçek'e oy vermeyeceğiz. Tutsak olmayan hiçbir yöneticimiz sizlere bu sözü vermesinler; çünkü kendi eşbaşkanımız Selahattin Demirtaş tutsakken başkasına oy vermeyeceğiz" cümleleri çoğunlukla "Bu yöntem sadece Erdoğan'a ve AK Parti'ye yarıyor, salak mısın?" denilerek eleştirildi.
Araya Gezi romantiklerinin kaynak yaptığı tepki yelpazesi CHP'den HDP'ye kadar genişliyor, AK Partililer ise çekirdeklerini almış zevkle izliyordu. Oysa Bağdat'ın yazısı bu cümle yüzünden "korkunç" değildi, Türkiye'nin mevcut ahvalini bir çadır devletine, yönetimini ve kurumlarını mafya organizasyonu ve paramiliter gruplara izafe ettiği için korkunçtu. İlk önce ve en çok, bu ülkenin er ya da geç hukuk devleti olduğunu ve demokrasisinin de eninde sonunda yüksek bir standarda kavuşacağını iddia eden AK Partililer tarafından kınanmalıydı.