Dikkatler Suriye’den İran’a kayarken
Suriye’de olanları, olacakları, bölgesel gelişmelere bağlı olarak yeniden okumanın zamanı gelmiş gibi görünüyor. Çünkü alametlere bakılırsa, bölgedeki gerilimlerin ağırlık noktası...
Suriye’de olanları, olacakları, bölgesel gelişmelere bağlı olarak yeniden okumanın zamanı gelmiş gibi görünüyor. Çünkü alametlere bakılırsa, bölgedeki gerilimlerin ağırlık noktası Suriye’den doğuya, İran’a doğru hızla kayıyor. ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından, İran’a yönelik ekonomik ambargo ilanı, beraberinde getireceği belirsizlikler işin aciliyetini artırıyor.
İran sorununun büyüklüğü, ülkenin jeopolitiği, nüfuzu ve hadisenin tarafları düşünülünce işin ciddiyeti ve değişim göz ardı edilmez. Nitekim birçok devlet ve devlet dışı aktör, bugün politik hedeflerini yeniden gözden geçirirken, bölgedeki sorunların ağırlığı ve niteliği de değişime uğruyor. Bu çerçevede ittifaklar, ilişkiler ve araçlar yeniden değerlendirmeye alınıyor. Haliyle Türkiye’nin bu bağlamda Suriye sorununu yeniden mercek altına alması faydalı olabilir.
Gerilen İran-ABD ilişkileri bölgede suları ısıtırken, Suriye haritasının askeri görünümü Esad lehine pekişiyor. Sadece askeri değil, aynı zamanda ilginç siyasi gelişmelere de tanıklık ediyoruz. Diğer aktörler de bu yeni tabloya hızla uyum gösteriyorlar. Trump-Putin görüşmesinde Suriye’nin konu edilmesi sürpriz değil. İsrail Başbakanı’nın Moskova ziyaretleri, İsrail ve Ürdün sınırında Esad’ın kontrolü ele geçirmesi, El Cezire’nin Esad’ı “meşru” yönetim olarak takdim eden dil kullanmaya başlaması bu çerçevede görülebilir.