İran-İsrail geriliminde yeni cephe: Su sorunu
İki ülke arasındaki gerilim farklı cephelerde karşılıklı hamlelerle sürüyor. İstihbarattan bilgi, propaganda savaşına, diplomasiden askeri hazırlıklara, vekâlet savaşlarından ittifaklara...
İki ülke arasındaki gerilim farklı cephelerde karşılıklı hamlelerle sürüyor. İstihbarattan bilgi, propaganda savaşına, diplomasiden askeri hazırlıklara, vekâlet savaşlarından ittifaklara kadar.
İsrail, başta Suudi Arabistan olmak üzere bazı Arap ülkeleri ile ilişkilerini geliştiriyor. Rusya’yı İran sorununda “tarafsız” kalmaya ikna etmenin yollarını arıyor. En çarpıcı başarıyı ise ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran’a daha ağır ambargo uygulamaya başlamasıyla sağladı. Söz konusu stratejik adımların hedefi, sıradan İranlıların hayatını olumsuz etkileyerek, askeri bir hamleye gerek kalmadan rejimi değiştirecek/zayıflatacak “ayaklanmaya” dönüşmesi.
Ambargo uygulamasının olası sonuçlarıyla birleştiğinde, İran’ı zorlayacak en hassas konu, iklim değişikliğine bağlı su kıtlığı ve kuraklık. Bu ifade biraz abartılı gelebilir. Ancak su kıtlığının “milli güvenlik” sorunu haline geldiğini sadece yabancılar değil, İranlı yetkililer de belirtiyor. Haliyle, böylesine hassas bir konuya İsrail’in ilgisiz kalması düşünülemez.