PKK’nın açmaza giren stratejisinde Suriye’nin rolü
Son günlerde Fırat’ın doğusundan Türkiye’ye yönelik tahrik ve tacizler artınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları da yoğunluk kazanmaya başladı. Bütün bunlar elbette bir...
Son günlerde Fırat’ın doğusundan Türkiye’ye yönelik tahrik ve tacizler artınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları da yoğunluk kazanmaya başladı. Bütün bunlar elbette bir tesadüf değil. Ne olduğunu, neden olduğunu anlamak için üç konuya odaklanmakta, hepsini birlikte ele almakta fayda var. Bunlar, İran’dan başlayarak tüm bölgesel gelişmeler, Türkiye ve Irak’ta PKK’ya kaşı yürütülen siyasi ve askeri mücadele ile Suriye’deki askeri, siyasi tablo. Bu çerçevede yer alan tüm aktörlerin hedeflerini, ilişkilerini, önleyici politik, askeri ve diplomatik hamlelerini birlikte okumak gerekir.
Fırat’ın doğusunda sınır boyunca yığınak yapan PKK/PYD’nin zaman zaman açtığı taciz ateşleri Türkiye’nin topçu atışıyla karşılık buluyor. Örgüt, buna bir yandan düşük yoğunlukta ateşle cevap verirken, bir yandan da “müttefiki/hamisi” ABD’yi, Fransa’yı harekete geçirecek hamleler yapıyor. DAEŞ’e karşı yürüttüğü operasyonu askıya aldığını, bazı militanlarını kuzeye, Türkiye sınırına kaydırdığını ilan ediyor. Yine, Avrupa’da kamuoyu oluşturmaya yönelik açıklamalar, toplantılar gerçekleştiriyor. Aynı zamanda da Türkiye’de güveliği sarsacak, terör eylemleri yapmanın yollarını arıyor.
Anlaşılan, benzeri gelişmelere önümüzdeki günlerde de tanıklık edeceğiz. Fırat’ın doğusunda askeri hareketlenmeler artarken, bir dizi diplomatik, siyasi görüşme de olacaktır. Bu bağlamda merkeze PKK/PYD’yi koyduğumuzda örgütün faal olduğu İran, Türkiye, Irak ve Suriye’yi birlikte ele almak gerekir.