Savaş içinde savaş; İran, İsrail
Geçen hafta tüm dünya ABD ve müttefiklerinin Suriye’ye yaptığı hava harekâtını konuştu. Harekâtın ölçeği, Esad’ın geleceğine etkisi, Rusya’nın tepkisi en fazla merak edilen...
Geçen hafta tüm dünya ABD ve müttefiklerinin Suriye’ye yaptığı hava harekâtını konuştu. Harekâtın ölçeği, Esad’ın geleceğine etkisi, Rusya’nın tepkisi en fazla merak edilen konulardı. Sonuçta bazı binalar yıkılırken, Esad yerinde kalmaya devam ediyor. Harekât sonrasında taraflar propaganda savaşını farklı cephelerde, farklı araçlarla genişleterek yürütüyorlar. En ilgi çekici olan ise Rusya hedef olmasın diye gösterilen ihtimamın sonuçları ve Rusya’nın “yumuşak” tepkisi.
Kimyasal silah kullanımı iddiasıyla başlayan diplomatik tartışmaların ve askeri harekâtın gölgesinde kalan bir diğer gelişme de ayak sesleri duyulan İran-İsrail savaşının tek yanlı hamleleriydi. Oysa bu sorun en az Suriye iç savaşı kadar karmaşık ve önemli. Her ne kadar İran-İsrail ilişkisi “zehirli gaz” tartışmalarının gölgesinde kalsa da dikkat çeken husus, İran hedeflerinin müttefiklerin hava harekâtından birkaç gün önce ve hemen sonrasında havadan vurulmasıdır. İlkinde failin İsrail olduğu açık iken, Halep’in güneyinde gerçekleşen ikinci saldırıda failin kimliği şimdilik “meçhul” kalmış görünüyor.
İsrail bu hamlelerle başkalarının ne yaptığına kulak asmadan sadece “kendi işine odaklandığını” gösteriyor. İkinci hava saldırısının en dikkat çekici yönü ise harekâtın hiçbir müdahaleyle karşılaşmadan gerçekleşmiş olması. Üstelik bunun Suriye hava sahası üzerinden devam eden teknoloji yarışına denk gelmiş olması da manidar.