Biz gerçek Müslüman mıyız?

İman (akaid) açısından bu sorunun cevabı; "Elbette ve el-hamdulillah Müslümanız" şeklindedir. Çünkü İmanda tereddüt olmaz. Onun için de bazı alimler inşallah Müslümanım cümlesini...

İman (akaid) açısından bu sorunun cevabı; "Elbette ve el-hamdulillah Müslümanız" şeklindedir. Çünkü İmanda tereddüt olmaz. Onun için de bazı alimler inşallah Müslümanım cümlesini çok hoş görmezler. Bu cümledeki tereddütten dolayı, El- hamdulillah Müslümanım, derler.
Ancak ahlaki özelliklerimiz, ruh dünyamız, samimiyetimiz, vefamız ve istikametimiz açısından, biz gerçek Müslüman mıyız sorusunu kendimize sormamız yanlış olmaz.
Şimdi eski Müslümanların kalp ve ruh hali ile bugünümüzü karşılaştıralım. Bu kıyaslama elbette herkes için birebir örtüşen bir genelleme değildir. Elbette içinde istisnalar taşıyan bir değerlendirmedir.
***

İlk dönem Müslümanları Allah'a ve Resulüne teslim oldular.
Bugünkü bazı Müslümanlar imamlarına, hocalarına teslim oldular.
İlk dönem Müslümanları insanları Kuran'a ve hadislere çağırdılar.
Bugünkü bazı Müslümanlar insanları kendi kurgularına, içtihatlarına ve egolarına çağırıyorlar.
***

İlk dönem Müslümanları kendilerinden önce geçenleri rahmetle yad ettiler.
Bugünkü bazı Müslümanlar eskileri kin, haset ve istihza ile anıyorlar.
İlk dönem Müslümanları Allah için harcadılar. Allah için dağıttılar.
Karşılığını Allah'tan beklediler.
Bugünkü bazı Müslümanlar görülsün, duyulsun, konuşulsun diye harcıyorlar.
***

İlk dönem Müslümanları Hz. Peygamber'in (s.a.v.) bir sözü karşısında rüzgâra yakalanmış bir dal gibi titrediler.
Bugünkü bazı Müslümanlar, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hadislerini duyduklarında, inkâr ederken hicap bile duymadılar. Peygamberimizi sıradanlaştırmak için girmedikleri kılıf bırakmadılar. Edepten ve ar duygularından arındılar. "Şefaat yok" dediler, "mucize yok" dediler, "kabir azabı yok" dediler, "ayetler tarihseldir" dediler, beş vakit namaza inanmadılar, miracı inkâr ettiler, İslam'ı reforme etmeye soyundular, akıllarının almadığı her ayet veya hadisten şüphe ettiler. Kısaca Efendimizin işaret ettiği gibi hem dall ve hem de mudill oldular. Hem saptılar ve hem de saptırdılar. İslam'ı, kendilerine talimat fısıldayan ağabeylerinin veya üstatlarının dinine benzetmeye çabaladılar. Modern haricilik, ne yazık ki İslam beldelerinde bu anlayışın attığı tohumla üremeye başladı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Büyük Rus yazar Tolstoy’un İslam ve Peygamber hayranlığı 22 Kasım 2024 | 180 Okunma Dindarlık zayıflıyor mu? 15 Kasım 2024 | 290 Okunma Büyük yazar Victor Hugo’dan Hz. Muhammed şiiri 08 Kasım 2024 | 409 Okunma Vefasız insanlar olduk 01 Kasım 2024 | 74 Okunma Mısır’dan izlenimler 25 Ekim 2024 | 191 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar