Eski Müslümanlar nasıldı?
Kuran'a ve Hz. Peygamber'in (s.a.v.) öğütlerine kulak verseydik, gençlerimizi Kuran ahlakıyla yetiştirseydik, bugün karşılaştığımız krizlerden hiçbirini yaşamazdık.Çocuklarımız, dinle...
Kuran'a ve Hz. Peygamber'in (s.a.v.) öğütlerine kulak verseydik, gençlerimizi Kuran ahlakıyla yetiştirseydik, bugün karşılaştığımız krizlerden hiçbirini yaşamazdık.
Çocuklarımız, dinle bütünleşmek yerine başka şeylere yönlendi. Evimizde Kuran ve hadis okuma saatleri koymadık. Dini kitaplardan uzak durduk. Namazı önemsemedik.
İbadetleri konuşmadık. Belki bir defa bile evimizde 'Hz. Muhammed' adını anmadık.
Ve sonra çağımızın en büyük belalarıyla imtihan olduk. Nedir bu belalar. Irkımızı dinimizin üzerine aldık. Irk ve aşiret duyguları maalesef, dini aştı. En azından bir kesim için böyle. Mutlaka bunun önüne geçecek bir 'Müslümanlaştırma' hamlesi başlatılmalıdır. Bu lazım değil, elzemdir.
Küçük çocukların beynine, gençlerin kalbine 'ırk ve aşiret' duyguları pompalanıyor.
İnsan elbette ırkını, aşiretini, dilini inkâr etmez. Ama bu farklılıkları, inancı ve imanı için doğru şekilde yönlendirir.
İkinci bir bela ise; başka Müslüman'a hayat hakkı tanımayacak kadar keskinleşen mezhepsel bakışlardır. Mezhepler, elbette belli şartlarda olabilir. Olmalı da. Ama dinin önüne geçmemeli veya başkasının hayat hakkına son verecek bir yorumla takdim edilmemelidir. Bu kavga kimin işine yarar ki! Bu kavgadan hangi Müslüman kârlı çıkıyor?
Gelin hep beraber eski Müslümanların dini samimiyetine ve bir de bugünkü Müslümanların nefsaniliğine bakalım. Belki de bütün sorunların cevabı buradadır:
1-Eski Müslümanlar Allah'ın rızasını gözetirdi: Onlar için insanların sözü değil, Allah'ın rızası önemliydi. Yapacaklarını sırf Allah için yaparlardı. Gayriyi önemsemezlerdi.
Tasavvuf büyüklerinden Ali Ramiteni (k.s.) zamanında zengin bir şeyh varmış.
Bu şeyh, insanları kendisine bağlamak için yemekler yapar, gelenleri yedirir- giydirirdi.
Onlara para dağıtırdı. Buna rağmen ona gelenler bir müddet sonra Ali Ramiteni'nin dergâhına giderlermiş.
Bu şeyh bir gün dayanamaz ve Ali Ramiteni'nin kapısına gider. Şöyle der: Ben insanları kendime bağlamak için her şeyi yapıyorum. Sen ise hiçbir şey yapmıyorsun.
Ve ama insanlar buna rağmen bana değil sana geliyorlar. Sebebi ne? Ali Ramiteni şöyle der: Aramızdaki fark şudur: "Sen insanları razı etmeye çabalıyorsun.
Ben ise Rabbimi razı etmeye çabalıyorum."