Fırsatçılara dikkat: Paralel din
15 Temmuz akşamı sokağa çıkan Anadolu insanıydı. Yani halkımızdı. Kentte, köyde bildiğimiz halkımız. Bizi TV'leri başında izleyen, camilere akın eden, kandillerde kandil kutlayan, ramazanda teravihe giden...
15 Temmuz akşamı sokağa çıkan Anadolu insanıydı. Yani halkımızdı. Kentte, köyde bildiğimiz halkımız. Bizi TV'leri başında izleyen, camilere akın eden, kandillerde kandil kutlayan, ramazanda teravihe giden halkımız. Yani bildiğimiz insanımız!
Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hayatını dinleyince, okuyunca, sahabenin yadını edince gözleri nemlenen, kaçırdığı namazın kazasını kılan, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) şefaatine inanan, tasavvufa saygılı, mezhep imamlarına bağlı, hadisi şeriflerle kendine ahlak çizen, annesinin mezarı başında Yasin okuyan insanımızdı sokaklarda tankları durduranlar.
Sokağa çıkanların anneleri ve babaları da onlar gibiydi. İşte paralel örgüt bu insanlarda, bu yörelerde, bu ailelerde asla temerküz edemedi.
Asla oralarda kendine karargâh kuramadı.
Peki nerede yerleşti bu yapı? Kendi okullarında özel din dersi verdiği, özel eğitime aldığı öğrencilerinin üzerinde ve onların bazılarının ailelerinde yerleşebildi. Nasıl geliştiği işte zaten TV kanallarında bolca anlatılıyor.
Diyeceğim şu: Bu ve benzeri hasta örgütler, yapılar; normal şartlarda dinini öğrenmiş, Kuran ve sünneti esas alan cemaatlerde gelişmiş, imam hatip sıralarından geçmiş, hafızlık öğrenmiş, tasavvuf terbiyesi almış, kalem yalamış, insanlarda kendine ev- bark bulamadı.
Bulamaz da. Çünkü bu yapıdaki şirke varan bağlılık ancak özel yetiştirilmiş veya cahil olarak bulunup keşfedilmiş unsurlara aktarılabilir.
Normal bir Anadolu insanı, Türk insanı buna kanmaz.
Ancak bu hadiseden bugünlerde bazı TV kanallarında veya köşe yazarlarında bu bulanık havada Hz. Peygamber'i (s.a.v.) ve O'nun sünnetini dışlayan, dinin içini boşaltan, Hz.Peygamber'in (s.a.v.) ahlak ve yaşantısına ulaşmayı öteleyen fırsatçı bir akımın hızlandığını görüyoruz. Bu fırsatçı ve esas gayesini saklayan kriptolara dikkat etmek gerekir. Peygambersiz bir İslam, İbrahimi dinler projesi paralel yapının öteden beri nihai gayesi olarak bilinmektedir. Hz. Peygamber ortadan kaldırılacak ki yerine kendi liderlerini koyabilsinler. Tıpkı Kadıyanilik, Bahailik, Ahmedilik hareketleri gibi. Dikkat etmeliyiz. Bir beladan kurtulalım derken başka bir belaya da kapıyı aralamayalım.
Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hayatını daha çok işlemeliyiz. İslam'da itikat ilkeleri daha çok ele alınmalı.