İnsanlığın en yüce makamı (Miraç)
Mekke-i Mükerreme'deki mafyamsı güç dengelerini sarsan Hz. Peygamber (s.a.v.)'in düzenin patronlarına karşı yürüttüğü mücadelesi, bir tebliğin yanıbaşında düzenin ana damarlarına karşı...
Mekke-i Mükerreme'deki mafyamsı güç dengelerini sarsan Hz. Peygamber (s.a.v.)'in düzenin patronlarına karşı yürüttüğü mücadelesi, bir tebliğin yanıbaşında düzenin ana damarlarına karşı yaptığı müdahaleydi. Hz. Peygamber (s.a.v.) sermayesini putlara yatıran ve putlardan da sermaye edinen para akışına ve baronlara müdahale ediyordu. Köle pazarına müdahale ediyordu. Kadınların cariyeleştirilmesine müdahale ediyordu.
Kurulu kapitalist düzenin altını boşaltıyordu. Putlara adanılan otoriteyi ; 'tevhid'le yıkan Hz. Peygamber (s.a.v.); hem inanç, hem ahlak ve hem de sosyal hayatta radikal değişimlere yol açacak vahyi, Kabe'nin alnına yerleştirdikçe; düşmanlık, teref, azgınlık arttı. Önceleri; Hz. Peygamber (s.a.v.)'i etkisizleştirmek için alaya alıp itibarsızlaştırmaya çabalayanlar, deli, şair, kahin diyenler şimdi onu ortadan kaldırmak için kumpaslar kuruyor ve kalemini kırıyorlardı.
Hüzün Yılı
Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, peygamberliğinin onuncu senesi hüzün senesi diye adlandırılır. Çünkü bu yılda peygamberimizin himayecisi Ebu Talib ve Hz. Hatice birkaç gün arayla vefat ettiler. Bu ölümler Mekkelileri daha da azgınlaştırıp cesaretlendirdi. Hz. Peygamber (s.a.v.)'e daha da azgınca saldırmaya başladılar.