Kul hakkına dikkat edelim
Bir günah işleriz. Sonra pişman olup yüce Allah'a yalvarırız. Yani tövbe ederiz. O günahı bir daha işlemeyeceğimizi Rabb'imizle paylaşırız. Rabb'imiz de samimiyetimizi görünce affeder. Veya günahın...
Bir günah işleriz. Sonra pişman olup yüce Allah'a yalvarırız. Yani tövbe ederiz. O günahı bir daha işlemeyeceğimizi Rabb'imizle paylaşırız. Rabb'imiz de samimiyetimizi görünce affeder. Veya günahın karşılığını hafifletir. Neticede hüküm O'nundur. Biz buna Allah'ın hakkı yani "hukukullah" deriz. Ancak işlediğimiz günah, yaptığımız hata sadece yüce Allah ile aramızda olan bir iş olmayıp üçüncü bir kişiyi ilgilendiriyorsa bu "kul hakkı"na girer. Kul hakkı (hırsızlık, malın gasbı, haksız kazanç, kumar gibi) affı belli şartlara bağlı olan haklardandır. Yani birinin malını çalmışsan, haksızca ele geçirmişsen sadece yüce Allah'a tövbe ile kurtulamazsın. İlla malını çaldığın kişiyle helalleşmen gerekir.
Kul hakları ahirette de en ağır haklardandır. Bunların içine "para pul" gibi işler girdiği gibi "dedikodu, iftira, hakaret, küfür, aleyhte konuşma" gibi ahlak ve edebe aykırı haller de girer. Helalleşmedikçe kul hakkından kurtulamayız. İnsanın insanla helalleşme yeri de, henüz yaşıyorken dünyada olmalıdır. Aksi halde ahirete kalır ki, burada kontrol kişinin elinde değil, hakkı...