Çar ve Sultan’ın imajı
Havuz medyası kendine göre bir dünya yaratmış. Haberleri ve yorumları o dünyadan bildiriyor: “Eski bir KGB ajanı olan Putin, vahşi yaşam pozlarıyla cilaladığı imajını, uçak krizi...
Havuz medyası kendine göre bir dünya yaratmış. Haberleri ve yorumları o dünyadan bildiriyor: “Eski bir KGB ajanı olan Putin, vahşi yaşam pozlarıyla cilaladığı imajını, uçak krizi sonrası verdiği tepki ve ucuz yalanlarla yerle bir etti. Rus lider dünya medyasının alay konusu oldu!”
“Uçak krizi ile sarsılan Putin, yalan ve iftiralarla Ankara’yı karalamaya çalıştı ama bir iki müttefiki dışında kimseyi kandıramadı. Tüm dünya Türkiye’ye destek çıktı!”
AKP Türkiye’sine uyarlanan fıkra misali…
Hani var ya… “Napolyon tekrar dünyaya gelmiş. Dünya liderlerini başkentlerde birbir ziyaret edip görüşürken Ankara’ya da uğramış. Ak Saray’da tabloyu görür görmez T.C. devlet başkanına ‘Sayın Erdoğan sizdeki medya bende olsaydı, Waterloo’da yenildiğimi kimse duymazdı!’ demiş.”
O hesap!
Putin dünya medyasının alay konusuymuş… Tüm dünya, Türkiye’ye destek çıkıyormuş… vs.
Aslı astarı yok. Olamaz da zaten.
Çünkü böyle bir ak ve kara dünya yok.
Kim müttefik, kim değil, kimin eli kimin cebinde artık belli değil.
Açık uçlu dayanışma
“Dünya” sözcüğü ile burada anlatılan ABD ve Türkiye’nin Batılı ortakları ise;“müttefikler” evet aleni bir ilkeye sahip çıkarak “Türkiye’nin sınırlarını ve toprakbütünlüğünü savunma hakkını tanıdılar ve bunu teslim ettiler!” ama beri yandan, Türkiye’yi “gerilimi aşağı çekmeye” ve Rusya ile “görüşerek” sorunlarını halletmeye davet ettiler!
Diplomaside buna “Taahhütsüz, açık uçlu dayanışma/solidarity withoutengagement” diyorlar. “Çar” diye anılan Putin’e eğer bir “kırmızı kart” çıkartmak söz konusuysa; “Sultan” olarak namlanan Erdoğan’a da -sözde “müttefik” olmasına karşın- “sarı kart” uzatılıyor.