Haç-hilal kavgası
Dünyaya insan hakları, özgürlük dersi verirler. Kendi çıkarları olunca faşizminâlâsını sergilerler. Bunlar yeni Nazizmdir. Başörtüsü yasağına onay verdiler.Hani inanç, din...
Dünyaya insan hakları, özgürlük dersi verirler. Kendi çıkarları olunca faşizminâlâsını sergilerler. Bunlar yeni Nazizmdir. Başörtüsü yasağına onay verdiler.Hani inanç, din özgürlüğü? Bunlar haçla hilal mücadelesini başlattılar. Başka izahı yok. Yaptıkları budur” dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan.
“Haç-hilal kavgası” denince durdum.
Haydi “haç” cephesi tamam diyelim. Ama ya “hilal”? Böyle yekpare bir cephe var mı?
Altıncı yılı biten Suriye savaşında Sünnilerle Şiiler birbirini boğazlıyor.
Sünni-Şii çatışmasını da bir yana bırakalım... Ya “ümmet”i içimizde, “FETÖ’cüler ve FETÖ’cü olmayanlar” diye ikiye ayıranlar?
Oportünizme karın tok
Bunun son örneğini Rotterdam’ın Müslüman Belediye Başkanı Ahmet Aboutaleb için yapılan değerlendirmede gördük.
Bakan Kaya’nın Rotterdam’da engellenmesi üzerinde konuşan “Müslüman başkan”; istenmeyen ziyaret hakkında Türkiyeli yetkililerin kendisine apaçık “yalan söylediklerini” belirtti.
Sen misin bu açıklamayı yapan? Başkan kaşla göz arasında “FETÖ”cü ilan edildi.
“Vur emri veren Rotterdam Belediye Başkanı FETÖ’cü bir alçak çıktı” diyordu yandaş gazete manşeti...
Neymiş? 2009 yılındaki seçim öncesinde FETÖ Aboutaleb’i desteklemiş ve o seçim kampanyasına yüklü bağış yapmış...
Sanki o yıllarda FETÖ, AKP’nin baş finansörlerinden değilmiş, “ölülerinizi bile kaldırıp AKP’ye oy kullandırın!” komutları verilmezmiş, RTE de balkon konuşmalarında “Pensilvanya’ya teşekkür” mesajları dağıtmazmış gibi...
“Ümmet”in FETÖ’cülükle malul elemanları, anlaşılıyor ki artık “haçlı” safına geçmiş sayılıyor...