İran Usulü Kadın Düşmanlığı
İran’ın popüler kadın yazarı Mahsa Mohebali ile Roma’da tanıştım. Ülkesinde 11 baskı yapan “Panik Yapma” kitabının tanıtımı için İtalya’ya gelmişti. Roma’nın modern...
İran’ın popüler kadın yazarı Mahsa Mohebali ile Roma’da tanıştım. Ülkesinde 11 baskı yapan “Panik Yapma” kitabının tanıtımı için İtalya’ya gelmişti. Roma’nın modern sanat müzesi “Maxxi”de... İran’da bir depremle altüstoluşu konu alan eserini anlattı.
“Metafor” olarak ele alınan “deprem”de, eski Humeynici kuşaklar sade canlarını kurtarmaya çalışırken; Tahran bütünüyle yasak, günahları çiğneyen gençlere kalıyormuş...
İran’ın “Gezi”si “Yeşil İsyan” arifesinde yayımlanan kitap; “toplumsal zelzeleyi” önden gördüğü için büyük beğeni almış.
Mahsa Mohebali’ye “sansürle nasıl baş ettiklerini” sordum.
“Otosansür, sansürden beter!” diye yanıt verdi ve çarpıcı şu öyküyü anlattı: “Bir sonraki romanım, cinsel obje olan bir kadın hakkında. İranlı kadınlar dış görünüşlerine çok önem verir. Ben de böyle bir kadını anlattım. Yayıncım kitabı okuyunca, ‘Benim bu tür kadınlarla ilişkim olamaz. Onlardan hiç hoşlanmam’ dedi. ‘Dracula’yı basman için Dracula’dan hoşlanman mı gerekiyor? Kadınla evlenmeyeceksin ki, kitabı basacaksın!’ diye üstelesem de kendisini ikna edemedim. Pederşahi ve maço bir otosansürle kitabı geri çevirdi!”