Podemos, SYRİZA ve okurlar...
Bu köşenin sürekli okurları, Tolga Tanrıkorur ve Engin Demiriz… Yunanistan’daki son halkoylaması arifesinde yaptığım “Podemos, SYRİZA referandumuna mesafe koydu” yorumumu neye...
Bu köşenin sürekli okurları, Tolga Tanrıkorur ve Engin Demiriz… Yunanistan’daki son halkoylaması arifesinde yaptığım “Podemos, SYRİZA referandumuna mesafe koydu” yorumumu neye dayandırdığımı soruyor.
Bir başka okur da Podemos lideri Pablo Iglesias’ın, Çipras’ın “Hayır” zaferinin ardından atmış olduğu kutlama tweet’ine atıfla “Peki bu ne” diye soruyor.
Dün El Pais’te çıkan bir köşe yazısıyla söze girelim:
Yazı, “Podemos: Üçüncü evre” başlığını taşıyor ve “Popülizmde ideolojik tutarlılıktançok iktidara ulaşmak önemlidir!” diyerek lafa başlıyor:
“(İspanya’da mayıs ayındaki) son yerel seçimlerden sonra Podemos üçüncü evresine girdi ki.. bu geçirmiş olduğu evrelerin sonuncusu olmayacak. (2014 Mayısı’nın) Avrupa Parlamentosu seçimlerinde gördüğümüz ilk evrede; Podemos sistem, kapitalizm ve küreselleşme karşıtı bir partiydi. Sonra güz aylarında 2. evreye girdi. Tam konumunu belirlemeksizin daha ılımlı bir pozisyon aldı. (Başlangıç dönemlerindeki) tabandan yukarıya doğru örgütlenmenin yerini (partinin)merkeziyetçi tutumu aldı. Bu son pozisyon ve Pablo Iglesias’ın abanılan liderliğiyle(“hiperliderazgo”) parti, (bir buçuk ay öncesinin) yerel seçimlerde büyük başarı kazandı. Şimdi Podemos’un 3. evresi başlıyor. Bu 3. evre acaba nasıl olacak?”
‘Öncesi’, ‘sonrası’
farkı Böyle “kervan yolda düzülür” hesabı, gidişata göre pozisyon belirleyen bir parti Podemos.
Bir gün Marx, Engels, Lenin’den dem vuruyor, başka gün “Biz sosyal demokratız. Bugün söylediklerimizi yirmi yıl önce sosyal demokrat partiler söylüyordu!” diyor.
İspanya’da bu kış bizzat Podemos yöneticileriyle görüştüğümde parti, tam bu Marx, Engels, Lenin bagajından sıyrılıp; “Bizden korkmayınız. Biz aslında sosyal demokratız!” söylemine geçmekteydi...