Vatikan’la ‘Soykırım’ Krizi
Etyen Mahçupyan dikkat çekici bir saptama yapıyor: “(Soykırım ayiniyle) Vatikan, üzerindeki yüzyıllık ağırlığı atmıştır. Neden 100 yıl sonra bu kelimeyi kullandı demektense tersten bakıp...
Etyen Mahçupyan dikkat çekici bir saptama yapıyor: “(Soykırım ayiniyle) Vatikan, üzerindeki yüzyıllık ağırlığı atmıştır. Neden 100 yıl sonra bu kelimeyi kullandı demektense tersten bakıp bu kadar sene nasıl direndi demek lazım. Vatikan çoktan böyle bir şey söyleyebilirdi.Ama söylemedi.”
Öyle ya… Vatikan neden 100 yıl bekledi?
Eğer ortada “tüm soykırımların anası bir soykırım” varsa…
“20. yüzyılın ilk soykırımında”, “Hıristiyanlığı ilk kabul eden ulus (Ermeniler)” katledildiyse…
Bu “ilk soykırım günah”ı Türklere ait ise….
Vatikan neden aradan koskoca bir asrın geçmesini bekledi?
Bu insanlık trajedisini niye 100 yıl ikrar etmedi?
Bunun tek nedeni “siyasi konjonktür” yani “siyaset”tir.
Zarlar yeniden atılıyor
Sorun “tarih”le yüzleşmek yani “gerçekler” olsaydı, Vatikan’ın bu yüzleşmeyi 2015’e bırakmadan çoktan yapması gerekirdi.
Ama bütün taşların yerinden oynadığı, eski ittifakların gözden geçirildiği, taze dostların edinildiği, eski dostların gözden çıkarıldığı bir dönem yaşıyoruz…
ABD baksanıza “şer ekseni” İran’a, can düşmanı Küba’ya yaklaşıyor...
Öte yandan Türkiye’nin Batı ittifakı içindeki durumu sorgulanıyor.
NATO’daki yeri bile belli aralıklarla tartışmaya açılıyor…