Basına bayram, bize bomba paketi
Dünün hikayesine, “Sıradan bir gündü...” diye başlayamıyorum. Sabahın 05.00’inde, çalan telefonla uyanmıştım ve erken saatlerde çalan telefonlar beni hep ürpertmiştir. Nitekim dün...
Dünün hikayesine, “Sıradan bir gündü...” diye başlayamıyorum. Sabahın 05.00’inde, çalan telefonla uyanmıştım ve erken saatlerde çalan telefonlar beni hep ürpertmiştir.
Nitekim dün sabah da telefonum hal-hatır sorma görüşmesi için çalmıyordu...
Telefondaki ses, “Uçaklarımız DAEŞ hedeflerini bombaladı, ne diyorsun?” diyordu...
Acilen çıktığım gazete yolunda İstanbul başta olmak üzere onlarca ilde de operasyon yapıldığını öğrendim.
Anlaşılan akşamki meteoroloji bültenlerinde dinlediğimden çok daha sıcak bir gün bizi bekliyordu...
***
Öğleye doğru odamın penceresinden gördüğüm manzara, rahmetli babamdan çok sık duyduğum, “Allah beterinden korusun” duasını acı bir sızı ile hatırlattı bana.
Bahçemizde, o; her gördüğümde felaket tellalı gibi algıladığım kızıl renkli bir bez parçası ve yanı başında da ayrılmaz parçası olan ‘paket’ duruyordu. Sokağı kesen polis araçları ve yansıyan telaşa bakılırsa ciddi bir durum vardı...
Sözüm ona işçi-emekçi dostları, yemek salonumuzun kenarına bombayı koymuş, saatini de bütün personelin öğle yemeğine göre ayarlamışlardı...
Sevsinler sizin emekçiliğinizi...
Basın bayramının kutlandığı dün Star Medya çalışanlarına kutlama ‘hediyesi’ olarak bomba paketini layık gören, bizi günlerdir tehdit eden, kürsülerinden parmak sallayan, daha dün köşelerinden öfke kusan seviyesizler ve paralel uzantıları...
Gözünüz aydın!..
Milli duruş cesaret ister...
Fazla da sevinmeyin şer cephesinin onursuz lejyonerleri...
Çünkü bizler kadere iman etmiş, ülke ve milleti için yola çıkmış insanlarız.
Bizim için tek düstur “Niyet hayr, akıbet hayr...”dır.