Bu parti, millete ve devlete; daha ne kadar meydan okuyacak?
Bu soru defalarca dilime geldi; yutkundum ama artık soruyorum...7 Haziran 2015 akşamı Demirtaş’a Kandil’den gelen, “Emanet oy falan yok” ayarından bu yana PKK’nın siyasî hizmetçisi durumuna düşen HDP için kullanılan tek “meşrulaştırma” gerekçesi...
Bu soru defalarca dilime geldi; yutkundum ama artık soruyorum...
7 Haziran 2015 akşamı Demirtaş’a Kandil’den gelen, “Emanet oy falan yok” ayarından bu yana PKK’nın siyasî hizmetçisi durumuna düşen HDP için kullanılan tek “meşrulaştırma” gerekçesi, “Milletin seçerek Meclis’e gönderdiği parti” savunmasıdır. Ama milletin gönderdiği bu parti, milletin meclisinde; her türlü siyasî ve ideolojik farklılıkların üzerindeki en kritik konularda ortaya konan “ortak irade”de asla yer almıyor.
Bazı örnekler verelim:
1- 15 Nisan 2015’te Avrupa Parlamentosu’nun, “AB ülkeleri Ermeni Soykırımını tanısın” kararını Kılıçdaroğlu bile “Kabul edilemez” buldu ve bütün partiler ortak bildiri ile kınadı ama HDP imza atmadı.
2- 17 Şubat 2016’da Ankara’da askerî servis araçlarına saldırı sonucu 28 kişi şehit olmuştu, 61 de yaralı vardı. Meclis’teki bütün partiler, “Aziz milletimizin teröre asla boyun eğmeyeceğini kararlılıkla ilan ediyoruz” dedi ama HDP yine kaçtı.