Öldürülen 7 bin terörist sadece ‘sakal’dır, PKK asıl kolunu-bacağını kaybetti
Herkesi amacına ulaştıracak sağlam bir hesaptı. Ne pahasına olursa olsun Erdoğan’ı yıkmaları gerekiyordu. Bunun ise ancak AK Parti’yi yıkmakla mümkün olacağını herkes biliyordu. Zira o zaman, iktidarda kim...
Herkesi amacına ulaştıracak sağlam bir hesaptı. Ne pahasına olursa olsun Erdoğan’ı yıkmaları gerekiyordu.
Bunun ise ancak AK Parti’yi yıkmakla mümkün olacağını herkes biliyordu.
Zira o zaman, iktidarda kim olursa olsun, Paralel’in savaşını engelleyemezdi.
Zaten iktidar gölge etmesin yeterdi. Balyoz ve Ergenekon tecrübelerinin de katkısıyla Erdoğan dahil, istedikleri herkesi mahkum edebilirlerdi!
Senaryo şöyleydi...
AK Parti’yi iktidardan indirmenin tek yolu Meclis’e bir parti daha sokmaktı.
Selo’ya sufle verildi; “Seçime parti olarak gireceğiz” dedi.
Yüzde 6’yı geçemeyen HDP, barajdan çıkabileceğini söylüyordu!
***
Aynı senarist, Kandil’e de rolünü bildirdi:
Silah bırakırsanız ya sefaleti seçeceksiniz ya da esareti...
Zamanın ruhu sizi destekliyor, Suriye’de parlak bir gelecek sizi bekliyor.
Tahliye değil, takviye zamanı.
İktidarın ‘çözüm rehaveti’ni sonuna kadar kullanın, şehirlerde konuşlanın.
AK Parti düşecek, sonrasında başlatacağınız savaşta size her türlü destek verilecek...
PKK’ya özel “Dumanlı” hava...
7 Haziran’ın başrol oyuncusu HDP ve Demirtaş’tı...
“HDP Meclise girecek ve ‘çözüm’ kalıcı hale gelecek”ti!
“PKK’ya ancak biz silah bıraktırabiliriz” diyen Eşbaşkan adeta milli kahraman ilan edilmişti.
“HDP Meclis’e girmesin” demeye kalkanın, ne Türkiye düşmanlığı kalıyordu ne de terör destekçiliği.
Ve “Birlikte iyi salladılar” AK Parti’yi de iktidardan yuvarladılar.
Yeni Meclis aritmetiği doğal bir seçim sonucu değil, hormonlu bir hilkat garibesiydi.
Kandil’e vaat edilen ortam hazırdı. Artık sıra onlarındı.
Nitekim 7 Haziran akşamı “emanet oylar”a teşekkür eden Demirtaş’a, Kandil’den, “Senin rolün bitti, kenara çekil” talimatı geldi.